Pek şaşırdığımdan değil de. Size Şaşırmış gibi görünmüyorum, değil mi? - Ne? | Open Subtitles | ليس وكأني متفاجئ أو نحو ذلك، لا أبدو متفاجئاً بالنسبة لكم، أليس كذلك؟ |
Kız arkadaşı Şaşırmış görünüyordu. Umarım onu zor durumda bırakmamışımdır. | Open Subtitles | حميمته بدت متفاجئة , أتمنى أنني لم أضعه بموقف حرج |
Egon yüzünden başın öyle şişmiş ki ona uygun miğfer yapabilmelerine annem çok Şaşırmış. | Open Subtitles | قالت أن رأسك كانت منتفخة للغاية وكانت مندهشة كيف صنعوا خوذة كبيرة كفاية لتناسبها |
Beni gördüğüne neredeyse gerçekten Şaşırmış gibi görünüyordun ki ikimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | كدتَ تبدو مندهشاً بصدقٍ من رؤيتي، و كلانا يعرف أنّه ليس الواقع. |
Alınma ama şimdiye kadar onları nasıl kandırdığına çok Şaşırmış durumdayım. | Open Subtitles | بلا إهانةٍ، لكنّي متفاجئ أنّكَ خدعتَ هذيْن الرّجليْن بقدر تلك المدّة. |
- Evet, tabii, davrandığın kadar Şaşırmış olduğuna emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد بأنك متفاجئ حقاً أم تقوم بالتظاهر بذلك؟ |
Şu anda Paris'te de bir Fransız bir İngiliz müfettişle muhatap oluyor ve o da aynı derecede Şaşırmış haldedir, eminim. | Open Subtitles | وحالياً فى باريس ، يوجد رجل فرنسى يقابل هذا المفتش الإنجليزى . وهو متفاجئ بنفس القدر |
Şaşırmış gibi görünmek istemem, bir sürü erkek benimle flört eder. | Open Subtitles | أعني , لا أعني أن أبدو متفاجئة الكثير من الأولاد يغازلونني |
Unutma, sürpriz bir parti bu. İçeri girdiğinde Şaşırmış gibi yap. | Open Subtitles | تذكّري أنها مفاجأة، لذا عندما تدخلين تظاهري بأنك متفاجئة |
Burada güya beni hala güzel bulduğuna Şaşırmış gibiydin. | Open Subtitles | تكتبين كما لو أنّ أنك متفاجئة لإيجادي انني ما زلت احافظ على جمالي هنا. |
Babam sana iş teklif ettiğinde Şaşırmış gibi yap. | Open Subtitles | يجب أن تبدو متفاجئاً عندما يعرض عليك والدك وظيفة |
Aslında anlayamadığım, sen de Şaşırmış gibisin. | Open Subtitles | إليك الأمر الذي لا يمكنني فهمه، تبدو متفاجئاً أيضاً. |
Biliyorum seni ilk gördüğümde Şaşırmış gibi göründüm. | Open Subtitles | أعلم أني بدوتُ متفاجئاً عندما رأيتُكِ لأوّل وهلة |
- Kaşmir bir robdöşambr! - Şaşırmış gibisin. | Open Subtitles | انه روب كشمير انت تبدين مندهشة يا ماجى |
Yarın yapması gereken tek şey de Şaşırmış görünmek. | Open Subtitles | الشئ الوحيد اللذي عليه فعله غدا هو ان يبدو مندهشاً |
Beni gördüğüne Şaşırmış gibi görünüyorsun. Belki biraz. | Open Subtitles | ـ يبدو عليك أنك تفاجأت بوجودي ـ بعض الشيء |
Bu kadar Şaşırmış numarası yapmayın sizi kurnaz ihtiyarlar. | Open Subtitles | ، ولا تتصنعا الدهشة أيضاً . أيتها العجوزتان الماكرتان |
Üzgünüm, bir gün gecikti. Şaşırmış gibi yapmana gerek yok. | Open Subtitles | أنا آسف إنه يوم متأخر ليس عليكِ التصرف وكأنكِ متفاجأة |
Oğlunuz öğle yemeği için eve geldiğinize biraz Şaşırmış gözüküyordu. | Open Subtitles | ابنك كان متفاجئا قليلا بانك عدت للمنزل للغداء |
Eve gidip onu sağ salim gördüğüne Şaşırmış olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنها كانت صدمة بعودتك لتراها مستيقظة وسليمة |
Asıl sürpriz çok iyi sürpriz yapmama bu kadar Şaşırmış olman bence. | Open Subtitles | حسنا، المفاجأة الحقيقية هي كيف فوجئت أنت أن أنا عظيم في مفاجآت. |
Beni tekrar gördüğüne Şaşırmış gibisin Bay Anderson. | Open Subtitles | تبدو مندهشا ً لرؤيتي مرة ثانية سيد أندرسون |
Ağaçları kestiler, sonra su ve toprak denize dökülüp gittiğinde Şaşırmış gibi yaptılar. | Open Subtitles | إنه يقطعون الأشجار ، ثم يتظاهرون بالدهشة عندما يجدوا المياه والتربة تنجرف إلى البحر |
Uzgün veya Şaşırmış gözükmeyin. Modern insanlar gibi dost kalalım | Open Subtitles | لا تتصرفي بالحزن أو بالمفاجأة دعينا نكون أصدقاء حضاريين |
Yetkililer bu gün erken saatlerde gerçekleşen gizemli uçak kazası yüzünden Şaşırmış durumdalar. | Open Subtitles | السلطات مازالت فى حيرة من حادث تحطم غامض لطائرة حيث إحتلت مكاناً اليوم |