Şaşırt beni. Ama çikolata ve yer fıstıklarıyla. | Open Subtitles | فاجئني ولكن مع الشوكولاتة والفول السوداني |
Şaşırt beni. | Open Subtitles | سأدع ذلكَ لك لتفاجئني |
Americans'da hakkında bilgi yok. Onları Şaşırt. | Open Subtitles | الأمريكيين لا يملكون معلومات عنك انت ستفاجئهم |
Dün gece nerede olduğunu umursuyorum gerçi. Buyur, bol keseden at bakayım, Şaşırt beni biraz. | Open Subtitles | أهتم بمكانكَ ليلة البارحة تفضل، احكي لي الحكاية، ابهرني |
Şaşırt onları! | Open Subtitles | هزهم بعنف! |
Şimdi beni tekrar Şaşırt. | Open Subtitles | وفاجئني مجدداً وافعل شيئاً آخر بشكل جيد |
Barmen "Ne alırdınız?" deyince "Şaşırt beni" dedim. Bir şeyleri karıştırdı etti. | Open Subtitles | ساقي الحانة قال : "ماذا تريد أن تشرب ؟" فقلت له : " أبهرني" |
Onları Şaşırt, Del. | Open Subtitles | ستبهرهم بحركاتك. |
Alex'e, Penny'e, tatlıma bir bira ve Dave için, "Şaşırt Beni". | Open Subtitles | بيره لكل من اليكس, بيني , وعزيزي و واحد فاجئني من اجل ديف |
Ve sana verdiğim hediyeye gelince. "Beni Şaşırt" demiştin. Ne güzel şaşırttım ama değil mi? | Open Subtitles | وفيما يتعلق بهديتكِ لقد قلتِ فاجئني ويا ويلي لقد فعلت |
Sana 80 dolar veriyorum. Şaşırt beni. | Open Subtitles | $سأعطيك 80 لتفاجئني |
Americans'da hakkında bilgi yok. Onları Şaşırt. | Open Subtitles | الأمريكيين لا يملكون معلومات عنك انت ستفاجئهم |
-Sinyal sabit. -Tamam, Şaşırt beni. | Open Subtitles | الاشارة ثابتو وجيدة حسنا ابهرني |
Dün gece nerede olduğunu umursuyorum gerçi. Buyur, bol keseden at bakayım, Şaşırt beni biraz. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}أهتم بمكانكَ ليلة البارحة تفضل، احكي لي الحكاية، ابهرني |
Şaşırt onları! | Open Subtitles | هزهم بعنف! |
Sen de düşün ve hiç beklemediğim bir anda beni Şaşırt. | Open Subtitles | الآن فكّر بها وفاجئني عندما لا أتوقّعها |
Çok stres oluyorum. Bir günü seç ve beni Şaşırt. | Open Subtitles | فقط أختر يوم وفاجئني. |
Sana gerçek bir fırsat veriyorum. Şaşırt beni. | Open Subtitles | أعطيك فرصة حقيقية هنا .أبهرني. |