Masanda bulduğun tüfek de bizi Şaşırtmak için konmuştu. | Open Subtitles | السلاح الذي وجدته على مكتبك كان أيضاً هناك لتضليلنا |
Bence çiklet bizi Şaşırtmak için konmamıştı, bir hataydı. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه تم وضع العلكة هناك لتضليلنا أعتقد أنها كانت خطأ فحسب |
Bizi Şaşırtmak için, cesetle birlikte yaktığınız obsidiyan bıçak değil. | Open Subtitles | وليس سكين "السَبَج" الذي أحرقته مع البقايا في محاولة لتضليلنا. |
Partnerini Şaşırtmak için yeni yollar bulmak her zaman iyidir. | Open Subtitles | إنه دوماً من الجيّد أن تجد طرق جديدة لتفاجئ بها حبيبتك. |
Partnerini Şaşırtmak için yeni yollar bulmak her zaman iyidir. | Open Subtitles | إنه دوماً من الجيّد أن تجد طرق جديدة لتفاجئ بها حبيبتك. |
Spassky'nin Şaşırtmak için. Ki başarılı oldular da... | Open Subtitles | لإرباك سباسكي وهي ما فعلته |
Kopepodlar en sevdikleri avdır ve karanlıkta onların parıltılarını ararlar, ama bu kopepodun, peşindeki gigantocypris'i Şaşırtmak için bir yöntemi var. | Open Subtitles | مجدافيات الأرجل) هي فريسته المفضلة) وهو يبحث بنشاط عن ومضاتهم وسط الظلام لكن لـ(مجدافيات الأرجل) هذه طريقتها (لإرباك (السيبرس العملاق |
Şaşırtmak için başka bir şey aldıklarını düşünüyor insan. | Open Subtitles | كُنت لتُفكر بأنهم سيسرقوا شيء آخر لتضليلنا |
Şaşırtmak için başka bir şey aldıklarını düşünüyor insan. | Open Subtitles | كُنت لتُفكر بأنهم سيسرقوا شيء آخر لتضليلنا |
Bizi Şaşırtmak için yapılmıştı. | Open Subtitles | كانت موضوعة هناك لتضليلنا |
Bizi Şaşırtmak için ardında küçük oniks heykelcikler bırakırdı Gece Tilkisi bizim en öncelikli hedefimiz olmalı. | Open Subtitles | اطلق عليه هذ الاسم لأنه كان يترك خلفه بعض الخدع لتضليلنا... يجب ان نضع " نايت فوكس" فى المقام الأول |
Sizin düşmanınızı Şaşırtmak için yalnızca bir şansınız vardır. | Open Subtitles | لديك فرصة واحدة فقط لتفاجئ عدوك |