Yüzlerce DNA davalarında şahitlik etti. | Open Subtitles | أنهُ شهد في مئات القضايا الخاصة بالحمض النووي أخبرتهٌ بأن يتقاعد |
Lâkin hizmetkârınız, Alden'ın geceleyin zorla girdiğine dair şahitlik etti. | Open Subtitles | ولكن خادمك الشاب شهد بحصول ذلك مؤكداً بأن السيد ألدن دخل بيتك وسط الليل وبالقوة |
Halktan birçok kişi bugün burada gerçekleşen trajik olaya şahitlik etti. | Open Subtitles | شهد العديد من السكان هذا الحدث المأساوي هنا اليوم |
Ölümünden bir hafta önce Charles Mahoney aleyhine şahitlik etti. | Open Subtitles | قام بالشهادة ضد (تشارلز ماهوني) قبل أسبوع من وفاته. |
Ölümünden bir hafta önce Charles Mahoney aleyhine şahitlik etti. | Open Subtitles | قام بالشهادة ضد (تشارلز ماهوني) قبل أسبوع من وفاته. |
Bayan Hadley, yemin veren beş kişi Mitch Wayne'in Kyle Hadley'i öldürmek istediğine şahitlik etti. | Open Subtitles | آنسة " هادلى " ، خمسة أفراد تحت القسم قد شهدوا بأن " ميتش واين " قد هدد بقتل " كايل هادلى" |
Bazıları bunu söylediğine dair burada, Sanhedrin'in huzurunda şahitlik etti. | Open Subtitles | شهد البعض هنا (امام الـ (سنهدرين بأنك قلت هذا |
DNR emrine Dr. House'un kendi ekibinden biri şahitlik etti. | Open Subtitles | شهد هذه الوثيقة... |
Andrew'un yaralı bir askeri düşman ateşinden kurtarırken öldüğüne altı görgü tanığı şahitlik etti. | Open Subtitles | ستة شهود عيون شهدوا أن (آندرو) قُتل وهو يسحب جنديا مجروحا بنيران العدو |