İnsanlarla güldüğümüzde aslında çok nadir şakalara gülüyor oluruz. | TED | و حينما نشارك الناس الضحك، ففي الواقع قليلا ما نضحك بسبب النكات. |
- Aynı bilim dergilerini okursunuz. - Aynı şakalara gülersiniz. | Open Subtitles | ــ قرأت عن نفس الأمر في العلم ــ تسخر من نفس النكات |
Bu fırsatı, dikkatinizi Polonyalılara haksız oranda yapılan etnik şakalara dikkatinizi çekmek için değerlendirmek isterim. | Open Subtitles | وأود أن أغتنم هذه حظة لمعالجة نسبة جائرة من النكات العرقية موجهة للشعب البولندي. |
Tanrılar bu salak şakalara bayılıyor, değil mi? | Open Subtitles | الآلهة تحب هذه المزحات الغبية أليس كذلك؟ |
O da çaresiz kalıp acımasız şakalara başvurdu. | Open Subtitles | لذا فقدت الأمل و لجأت إلى المزحات المؤلمة |
Hala mutlusun, en iyi iç çamaşırların üzerinde, yaptığın aptalca şakalara gülüyor. | Open Subtitles | أنت مازلت في أبهى حلتك وهي ما زالت تضحك على نكاتك الغبية |
Espri anlayışım olmadığı için arada sırada yaptığın şakalara gülmediğimi düşünebilirsin. | Open Subtitles | ربما تظنين أنّي لا أضحك .... على نكاتك لأنني لا أحب الدعابة |
Tamam, bak, ben şakaları severim. Hadi şakalara geri dönelim. | Open Subtitles | حسناً، أحببت النكات فلنعد إليها |
Tamam, bak, ben şakaları severim. Hadi şakalara geri dönelim. | Open Subtitles | حسناً، أحببت النكات فلنعد إليها |
Landau gibi birisi Las Vegas'da, karşısında yarı yaşında bir kadınla yemek yerken ve etrafındaki herkes, yaptığı şakalara kahkalar atarken sen burada bu adamla oturup, etli çorbanı ısıtıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تجلس بجانبه على الطاولة إمرأة قد تكون بنصف عمره وتضحك على جميع النكات التي يطلقها بينما أنتَ عالق هنا مع هذا الرجل تقوم بتسخين... حساء اللحم البقري؟ |
şakalara ayıracak vaktim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ وقت من أجل النكات |
Bütün şakalara karışacaksın. | Open Subtitles | وسوف يكون بعقب جميع النكات. |
- Kaba şakalara tahammülüm yok. | Open Subtitles | -لا يمكنني تحمل النكات المبتذلة |