"şanghay'a" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلى شنغهاي
        
    • في شنغهاي
        
    • إلى شانغهاي
        
    Şanghay'a gidip, onlara göndermeye yetecek kadar para kazanacaktım. Open Subtitles لقد قصدت أن أذهب إلى شنغهاي و أكسب ما يكفي من المال كي أرسله ثانية إليهم
    Hayır. İstediğin gibi Şanghay'a gitmeni istiyorum, öyle sadece gitmeni değil. Open Subtitles كلا.إنني أريدكي أن تذهبي إلى شنغهاي كما تريدين.و ليس بعيداً فحسب بهذا الشكل
    Nehir yatağındaki su yükselip, biz Şanghay'a varınca, her şey yoluna girecek. Open Subtitles عندما يرتفع الماء في القناة و نتمكن من الخروج من هنا إلى شنغهاي سيكون كل شئ على ما يرام
    İngiliz ve Amerikan gemileri şehre saldırdı. Bahriyeliler Şanghay'a çıkıyor. Open Subtitles السفن البريطانية و الأمريكية تقصف المدينة و رجال البحرية يهبطون في شنغهاي
    - Şanghay'a gitmediğin için çok mutluyum. Open Subtitles أنا مسرورة جداً لأنك لست في شنغهاي
    Patronum Şanghay'a gitmemi istiyor. Open Subtitles رئيسي يريدني أن أذهب إلى شانغهاي
    Şanghay'a Nadine'e gideceğim. Open Subtitles أنا ذاهب إلى "شانغهاي"، لأجل (نادين).
    Nehrin aşağısına, Şanghay'a doğru dönmek yerine, gölü geçeceğiz, ve China Light'e doğru Chien Nehri'ni döneceğiz. Open Subtitles ث بعد ذلك.بدلاً من الإتجاه لأسفل النهر إلى شنغهاي.سوف نعبر البحيرة و نستدير لأعلى نهر تشين إلى ضوء الصين
    Bugün size şunu söyleyebilirim Şanghay'a bir yıl kadar sonra dönecek olursanız sizi kendi kulübümde ağırlamaktan onur duyacağım. Open Subtitles دعني أقل لك هذا اليوم أنك إذا عدت إلى شنغهاي بعد سنة من الآن فستكون موضع ترحيب في محلي الخاص
    Ya da uçağa binip Şanghay'a gider, --yaklaşık 600-700 dolara malolur, Shanda'nın ofisinin önündeki kuyruğa girer ve karakterinizi geri ister ve geçmişini geri alırsınız. TED أو أنك تسافر بالطائرة إلى شنغهاي و تصطف خارج مكاتب شاندا و سيكلفك ذلك من 600 إلى 700 دولار و تطالب بشخصيتك الخاصة و تستعيد رصيدك مرة أخرى
    Seni Şanghay'a giden bir trene bindireceğim. Open Subtitles ثم سوف أضعكي في قطار إلى شنغهاي
    Yevtushok, Londra'dan Şanghay'a kadar... her ülkenin arananlar listesinde olan azılı bir hırsızdır. Open Subtitles لقد كان لصٌ سيء السمعة كان على قائمة المطلوبين القبض عليهم من "لندن" إلى "شنغهاي"
    Hankow, Şanghay'a gideceğim. Open Subtitles أنا أذهب إلى هانكو.إلى شنغهاي
    Aslında Bay Matsuda, Şanghay'a bir sene sonra dönerseniz araştırmaya devam etmekten daha iyisini yapabiliriz. Open Subtitles الحقيقة يا سيد (ماتسودا) لقد أملت أنه إذا عدت إلى شنغهاي في غضون سنة أن نقوم بما هو أفضل من إكمال بحثنا
    Deniz istihbaratı beni, başı belada olan bir ajana yardım etmem için Şanghay'a göndermişti. Open Subtitles الإستخبارات البحرية أرسلتني إلى "شنغهاي"... لمساعدة مُحقق كان في ورطة.
    Onu Şanghay'a geri götüremem. Open Subtitles لا يمكنني إعادته إلى "شنغهاي"
    Şanghay'a hoş geldin. Open Subtitles مرحباً بكِ في "شنغهاي".
    Bakın. Ben yarın temelli olarak Şanghay'a gidiyorum. Open Subtitles أنا مغادر إلى "شانغهاي" غداً،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more