"şanghay'da" - Translation from Turkish to Arabic

    • في شنغهاي
        
    • في شانغهاي
        
    İkisi de hâlâ dönmedi. Üçüncü ağabeyimi Şanghay'da görmüşler. Open Subtitles لا يزالا لم يرجعا شخص في شنغهاي رأى أخي الثالث
    Söylediklerine göre, Şanghay'da, birçok insanın yakalanmasında Japonlara yardım etmiş. Open Subtitles يقولون أنه ساعد اليابانيين بالقبض على كثير من الناس في شنغهاي
    Şanghay'da böyle yaşamak zorunda olan tek Rus Kontesi ben değilim. Open Subtitles أنت تدرك أليس كذلك بأنني أنا الكونتيسة الروسية الوحيدة في شنغهاي التي نزلت إلى هذا المستوى من الحياة
    Ama seninle Şanghay'da karşılaşmak ne büyük sürpriz. Open Subtitles و لكن يا لها من مفاجأة أن نراك هنا في شنغهاي
    Şanghay'da, binlerce batılı diplomatik güvence altında 19. yüzyılda İngilizlerin kendi ülkelerindeki düzenlerini kurarak, buraya yerleşmesinden bu yana aynı düzen içinde yaşıyorlardı. Open Subtitles في شانغهاي,ألاف الغربيين... محميين بالأمن الديبلوماسي... ...
    Şanghay'da bir konferansta olduğunuzu duydum. Aigoo, hay aksi! Open Subtitles = ألم تقل ان عندك مؤتمراً في شانغهاي اليوم =
    Gördüğünüz gibi efendim, arkadaşınızın Şanghay'da bulunması kesinlikle iyiye işaret olarak görülmüyor. Open Subtitles لذلك فكما ترى يا سيدي فإن وجود صديقك هنا في شنغهاي ليس فألاً حسناً
    Şanghay'daydım, beş yıl önce bir pirinç tarlası olan-- Son 10 yılda Şanghay'da inşa edilen 2500 gökdelenden birinde bir ofis binasındaydım. TED لقد كنت في شنغهاي في بناية مكتب تم بناؤها على قطعة من حقل للأرز منذ خمسة سنوات مضت واحدة من 2500 ناطحة سحاب بنيت في شنغهاي خلال العشرة سنوات الماضية
    İstihbarata göre iki gün sonra Şanghay'da olacak, muhtemelen iş için. Open Subtitles أُعلمت بأنّه سيكون في "شنغهاي" خلال يومين، ربّما لمهمّة جديدة
    Beş önemli diplomat Şanghay'da rehin alınmış. Open Subtitles خمس دبلوماسيين كبار اختطفوا في شنغهاي
    Şanghay'da pazartesi sabahı ve kontaklarımızla konuşuyordum. Open Subtitles , (انه صباح يوم الاثنين في (شنغهاي و كنت أتحدث إلى صلاتنا هناك
    Şanghay'da işler çok çabuk değişir. Open Subtitles في "شنغهاي"، الأشياء تتغير بسرعة.
    Şanghay'da hayatını kurtardım. Open Subtitles أنا أنقذ حياتك في شنغهاي.
    Şanghay'da mutluydum. Open Subtitles "كُنَت سعيدة في "شنغهاي
    Sonra da onu Şanghay'da bir geneleve atıvermiş. Open Subtitles وبعض بيوت الدعارة في شانغهاي
    - Neden Şanghay'da değilsin? Open Subtitles لماذا لست في "شانغهاي"؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more