"şansın vardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديك فرصة
        
    • كان لديك فرصتك
        
    • لديك الفرصة
        
    • كان عندك فرصتك
        
    • واتتك فرصة
        
    • كانت لديكِ فرصة
        
    • فرصتكِ
        
    • أخذت فرصتك
        
    • حصلت على فرصتك
        
    • حظيت بفرصتك
        
    Kazanma şansın vardı ve cesurca savaştın. Open Subtitles كانت لديك فرصة للفوز و بذلت مجهوداً طيباً
    Bu sabah onları kurtarmak için bir şansın vardı ama sen onun yerine üç tane adamımı öldürdün. Open Subtitles كان لديك فرصة إنقاذهم صباحاً لكن قتنلت ثلاثةً من رجالي
    Dünyanın en kusursuz adamıyla yaşamak? Tapılası kusurlu ile bir şansın vardı. Open Subtitles حسناً ،لقد كان لديك فرصتك مع ذات العيوب الرئع
    Bırakma şansın vardı ama artık geçti. Open Subtitles كان لديك فرصتك للإنسحاب و قد ضاعت
    Ekibe katılma şansın vardı,_BAR_ama sen sisteme yapışıp kaldın. Open Subtitles كانت لديك الفرصة للإنضمام للفريق لكنك احترمت النظام
    Doğru, şansın vardı. Open Subtitles حسنا، كان عندك فرصتك
    Bu adayı terk edip ailene dönme şansın vardı. Open Subtitles واتتك فرصة لمبارحة هذه الجزيرة والعودة لأهلك
    Bir servet yapma şansın vardı ve likörün bunu engellemesine izin verdin. Open Subtitles كان لديك فرصة لصنع الثروة وتركت الكحول تقف في طريقك
    Konuşmak için bir şansın vardı ve senin için bunu yapmamı istedin. Open Subtitles كانت لديك فرصة بالحديث وجعلتني أقوم بذلك عنك
    Kaçmak için şansın vardı. Kendi kelleni korumak için. Open Subtitles كان لديك فرصة لتشغيل، أن ننظر إلى الرقبة الخاصة بك.
    şansın vardı ve sen onu harcadın. Open Subtitles كان لديك فرصتك و انت أضعتها
    şansın vardı. Open Subtitles كان لديك فرصتك.
    şansın vardı. Open Subtitles هل كان لديك فرصتك.
    Gitme şansın vardı ve gitmedin, değil mi? Open Subtitles كان لديك الفرصة للذهب ولم تذهب اليس كذلك؟
    Gitme şansın vardı ve gitmedin, değil mi? Open Subtitles كان لديك الفرصة للذهب ولم تذهب اليس كذلك؟
    Fa ailesini koruma konusunda şansın vardı. Open Subtitles كان عندك فرصتك (لحماية عائلة(فا
    Salondayken... beni öldürme şansın vardı. Open Subtitles في صالة الألعاب... واتتك فرصة لقتلي، فترددت.
    Bırakma şansın vardı ve inan bana, bırakmanı çok istedim. Open Subtitles كانت لديكِ فرصة الأنسحاب، وصدقيني كنتُ أؤيد ذلك كثيراً. لأن لا مجال أنّ أهزمكِ.
    Evet, alındın. şansın vardı ama içine ettin. Ona karşı objektif olamıyorsun. Open Subtitles أجل ، قدّ آلت إليكِ فرصتكِ ، لكنكِ ضيّعتيها، أنتِ قريبة جداً من الوضع ، لتراقبيه جليّاً.
    Ted, senin şansın vardı. ama artık yok; Marshall artık sen oyundasın. Open Subtitles تيد، لقد أخذت فرصتك أنت مرفوض مارشال مقبول
    Bir şansın vardı, artık yok. Open Subtitles صحيح , حسناً , إنها ليست خسارتها أتعلم , حصلت على فرصتك والأن لا تفعل , لذا ...
    Lemon, Lavon'la zamanında bir şansın vardı. Open Subtitles ليمون , لقد حظيت بفرصتك مع لافون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more