"şans getirir" - Translation from Turkish to Arabic

    • حظ
        
    • فأل
        
    • يجلب الحظ
        
    • تجلب الحظ
        
    • حظّ
        
    • للحظ
        
    • فال
        
    • هو حظُّ
        
    • من الحظ
        
    • لجلب الحظ
        
    • إنه لحظ
        
    • الطالع
        
    • الفال
        
    • حظٌ
        
    • سيجلب الحظ
        
    - Benim ülkemde kendinden yaşlı kadınlara âşık olmak iyi şans getirir. Open Subtitles - في دولتي انه حظ جيد ان تقع بالحب بأمرأه اكبر منك
    Bir düğün hediyesini geri çevirmek kötü şans getirir. Open Subtitles انت لا تستطيع رفض هدية الزواج اليس كذلك انه حظ سىء
    Bir yatakta 13 kız, kötü şans getirir. 12'nizin yataktan çıkması gerek. Open Subtitles ثلاثة عشر فتاة في مكان واحد فأل سيء إثنى عشر منكن يجب أن يخرجن
    ayrıca birinin özel müziğini davetsiz dinlemekte kötü şans getirir biliyor musun? Open Subtitles أتعلمي أيضاً بأن الأستماع لموسيقة شخصاً ما دون أذنه يجلب الحظ السيء؟
    -Sen de herşeyi istiyorsun Bu şans getirir. Open Subtitles هل تريد كل شيء إنها تجلب الحظ ما الحظ ؟
    Beni gelinliğimin içinde görmemelisin. Kötü şans getirir. Open Subtitles لا يفترض بك ان تراني بالفستان هذا حظ سيء, حظ سيء جداً
    Yedi yıl kötü şans getirir, dostum. Ayna. Derin derin nefes alın. Open Subtitles هاي، سبع سنوات هو حظ سئ، انظر هناك إلى المرآة اعتقد انها مثيرة للغاية
    düğünden önce... damadın gelini görmesi kötü şans getirir. Open Subtitles إنه حظ سيء أن يرى العريس العروس قبل الزفاف
    Bize şans getirir. Hayır, çıkar şu şeyi buradan. Open Subtitles ربما تكون فأل حسن، ستجلب لنا الحظ السعيد
    Şimdi artık buradan uzaklaş. Beni bu elbiseler içinde görmen kötü şans getirir. Yapma! Open Subtitles والآن اذهب من هنا إنه فأل سيىء أن تراني في ردائي
    Tamam, Mercedes, örümcek bulmana ihtiyacım var, ...çünkü gelinliğinin üstünde örümcek dolaşması iyi şans getirir. Open Subtitles حسناً مرسيدس أحضري لي عنكبوت لأنه فأل جيد بأن تضعي عنكبوت على فستانك
    Benim için bir el oynarsanız şans getirir. Open Subtitles سوف يجلب الحظ لي, سيدتي إذا لعبتي دورا من أجلي
    Yedi yıl kötü şans getirir derler. Open Subtitles ألا يقال أن كسر المرايا يجلب الحظ السئ لسبع سنين
    Yedi yıl kötü şans getirir derler. Open Subtitles ألا يقال أن كسر المرايا يجلب الحظ السئ لسبع سنين
    - Değişim yok. - Hadi ama, yonca anahtarlığı , bol şans getirir. Open Subtitles هيا، إنها سلسلة مفاتيح تجلب الحظ
    Yani sadece tavşanın ayağı şans getirir. Open Subtitles إنّها قدم الأرنب من تجلب الحظ.
    Alın bunu. şans getirir. Open Subtitles خذ هذه أنها تجلب الحظ الجيد .بعدها
    Kapalı yerde de şemsiye açma... kötü şans getirir. Open Subtitles أبداً لا يَفْتحُ شمسيةَ في الداخل. هو حظُّ سيئُ. حظّ سيئ جداً.
    Benim ülkemde gerçek şarap olmadan kadeh kaldırmak kötü şans getirir. Open Subtitles في بلدي, يعتبر سبب للحظ السيء أن تشرب نخباً دون نبيذ حقيقي.
    Bir gemide sadece 2 kadınla ilişki yaşamak Kaptana kötü şans getirir. Open Subtitles فال شؤم للقبطان أن يحب امرأتين فقط على السفينة
    Niye? Karını doğmadan önce görmek kötü şans getirir diye mi? Open Subtitles لماذا، لأنه من الحظ السئ أن ترى زوجتك قبل أن تولد؟
    Ortada madeni para bırakmak hayatınıza iyi şans getirir. Open Subtitles ترك العملات المعدنيه دعوة لجلب الحظ الجيّد في حياتك.
    Bak, sağdıcın düğünden önce damadı öldürmesi kötü şans getirir. Open Subtitles إنه لحظ سيئ لأفضل رجلِ ليقتل قبل الزفاف
    Sen arabamda ölmemeye bak. Kötü şans getirir. Open Subtitles لا تموتي فحسب في السيارة فسيجلب هذا سوء الطالع
    Ne kötü şans getirir biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف ماهو الفال السيئ؟
    13 kötü şans getirir. Open Subtitles ثلاثة عشر هو حظٌ سيء
    Ödeme yapmamak kötü şans getirir. Open Subtitles . عدم الدفع سيجلب الحظ السيئ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more