Annem saklamama gerek olmadığını söyledi. Kötü şans getirirmiş. Bu... | Open Subtitles | أخبرتني أمي ألا أحتفظ بها قالت أنها فأل سيء |
Bardak tokuşturup, kadeh kaldırdığınızda bardağın sesi durmadan içmeye başlamak felâket kötü şans getirirmiş. | Open Subtitles | انه فأل سيء ومجنون الشرب قبل أن تتوقف الكؤوس عن الرنين |
İyi şans getirirmiş. Onu taktığım sürece başıma kötü bir iş gelmezmiş. | Open Subtitles | وقال انها تجلب الحظ طالما ارتديتها وانه لا شيء سيئ سيحدث لي |
Bir batıl inanca göre, geri giden Merkür görmek kötü şans getirirmiş, ve aşk hayatını mahvedermiş. | Open Subtitles | أتعلمين, وفقاًللخرافة.. الحركة العكسية لعطارد تجلب الحظ السيء ويمكنها تماماً أن تحطّم حياتك العاطفية |