"şans verirsen" - Translation from Turkish to Arabic

    • أعطيتني فرصة
        
    • أعطيته فرصة
        
    • منحتني الفرصة
        
    • منحتني فرصة
        
    • منحته فرصة
        
    • اعطيتني فرصة
        
    - Ağabey, bir kerelik şans verirsen sesini kesmesini sağlayabilirim. Open Subtitles ،إذا أعطيتني فرصة واحدة يمكنني التغلب عليه بهدوء لا بأس
    - Bana bir şans verirsen burayı düzeltmene yardım ederim. Open Subtitles بامكاني مساعدتك في اصلاح هذا المكان لو أعطيتني فرصة
    Ona bir şans verirsen, kendini kanıtlayacak ve laneti ortadan kaldıracaktır. Open Subtitles وسوف يثبت نفسه بأنه جدير بإزالة اللعنة إن أعطيته فرصة
    Eğer Death Proof'a bir şans verirsen, eminimki çok seviceksin. Open Subtitles لو أعطيته فرصة لمرّة واحدة متأكدة من أنّك ستحبّه.
    Bana bir şans verirsen, benden hoşlanırsın. Neden birbirimizi yakından tanımıyoruz? Open Subtitles أعتقد أنك ستحبني إن منحتني الفرصة لما لا نتعارف أكثر على أحدنا الآخر؟
    Ve bana bir şans verirsen, Open Subtitles وإن منحتني فرصة
    Eğer ona son bir şans verirsen söz veriyorum ki gidip bir daha asla dönmeyeceğim. Open Subtitles لو منحته فرصة واحدة أعدك أني سأرحل و لن أعود أبداً
    Ama bana başka bir şans verirsen, seni pişman etmeyeceğim. Open Subtitles لكن اذا اعطيتني فرصة اخرى لن اخذلك
    Ve kulağa gerçekten garip geldiğini biliyorum ama eğer bana bir şans verirsen gerçekten iyi bir açıklamam var. Open Subtitles و أعرف أن هذا يبدو غريبا حقا و لكن لدي تفسير جيد إذا أعطيتني فرصة
    Ancak bana bir şans verirsen bunu değiştirmek için çabalamak isterim. Open Subtitles لكن لو أعطيتني فرصة أخرى سأحاول أن أغير هذا
    Bana bir şans verirsen seni hayal kırıklığına uğratmam. Open Subtitles لذا إن أعطيتني فرصة لن أقوم بخذلك
    Tekrar tekrar söylediğimin farkındayım ama eğer bana bir şans verirsen, ayaklarını dans pistinde havalara uçurup sonunda senin erkeğin olurum. Open Subtitles "لقد افسدت الأمر مراراً وتكراراً" "لكن إذا أعطيتني فرصة أخيرة, سوف أحملك على حلبة الرقص" "وأخيراً أكون رجلك"
    Dahası var Matty ve eğer bana şans verirsen sana bilmek istediğin her şeyi açıklarım. Open Subtitles وهناك المزيد يا (ماتي)‏ ولو أعطيتني فرصة سأوضح لك أيّ شيء تريد أن تعرفه.
    Ona bir şans verirsen onu seveceğini düşünüyorum. Open Subtitles أظنك ستعجب به إذا أعطيته فرصة ؟
    Eğer ona bir şans verirsen neler yaptığını gördüğünde şaşıracaksın. Open Subtitles ستتفاجئ بما يمكنه فعله إن أعطيته فرصة
    Bir şans verirsen, sessizliği daha çok sevebilirsin belki. Open Subtitles -قد يعجبكِ الهدوء أكثر، لو أعطيته فرصة .
    Eğer bana bir şans verirsen .. Open Subtitles أستطيع إصلاح هذا. لو منحتني الفرصة فقط...
    Eğer bana bir şans verirsen .. Open Subtitles أستطيع إصلاح هذا. لو منحتني الفرصة فقط...
    - Zach, git. - Bana bir şans verirsen... Open Subtitles زاك اذهب - إن منحتني فرصة قط -
    - Bana bir şans verirsen. Open Subtitles -إن منحتني فرصة
    ve sen şimdi ona bir şans verirsen... Open Subtitles والآن الصواب معك إن منحته فرصة.
    Ve bu sizin için olabilir Sadece bir şans verirsen! Open Subtitles وقد يحدث ذلك لك إن منحته فرصة!
    Ve eğer bana bir şans verirsen her şey yoluna girebilir. Open Subtitles وبمكانك ان ترتاحي منه اذا اعطيتني فرصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more