"şanslı olduğumu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنا محظوظ
        
    • أنني محظوظة
        
    • أنني كنت محظوظة
        
    • أنني محظوظ
        
    • انا محظوظة
        
    • بأنني محظوظ
        
    • كنت محظوظ
        
    • كم أنا محظوظة
        
    • كم كنت محظوظاً
        
    • أني محظوظ
        
    • بأني محظوظ
        
    Diğer rehinelere nazaran şanslı olduğumu da biliyorum. TED أنا ادرك أيضا كم أنا محظوظ مقارنة بالرهائن الآخرين.
    Domuz gibi yedi. şanslı olduğumu biliyorum. Başarırsam, terfi edebilirim. Open Subtitles أعلم كم أنا محظوظ ,لقد حصلت على هذه الوظيفة بحظ وفير
    Tek çocuk olduğum için şanslı olduğumu söylerdi. Open Subtitles لقد أخبرني أنني محظوظة لأكون الإبنة الوحيدة
    Ben gençken üvey annem çok şanslı olduğumu söylemişti. Open Subtitles عندما كنت شابة ، أخبرتني زوجة أبي أنني كنت محظوظة جداً
    Belki terfi etmedim ama hâlâ işimde kaldığım için şanslı olduğumu biliyorum. Open Subtitles أجل ربما لم أترقى لكنني أعرف أيضاَ أنني محظوظ لأنني مازلت أحتفظ بعملي
    Biliyor musun insanlar bana sürekli seninle evli olduğum için ne kadar şanslı olduğumu söyler. Open Subtitles تعلم , الناس يقولون لي دائما كم انا محظوظة كوني متزوجة بك
    Hayatta kaldığım için şanslı olduğumu nereden bileceksin o zaman? Open Subtitles وكيف بحق الجحيم عرفت بأنني محظوظ كي أظل حياً؟
    Domuz gibi yedi. şanslı olduğumu biliyorum. Başarırsam, terfi edebilirim. Open Subtitles أعلم كم أنا محظوظ ,لقد حصلت على هذه الوظيفة بحظ وفير
    Şu anda ne kadar şanslı olduğumu biliyorum. İşimi ve eşimi seviyorum. Open Subtitles أنا أعرف كم أنا محظوظ الآن أحب عملي وأحب زوجتي
    Ekibimde olduğun için ne kadar şanslı olduğumu söylemişmiydim. Open Subtitles هل قلتِ لك كم أنا محظوظ لأنّكِ في فريقي؟
    Ne kadar şanslı olduğumu. Eve dönmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles وكم أنا محظوظ لا استطيع الانتظار للعودة إلى المنزل
    Hayatta kaldığım için şanslı olduğumu söylediler. Open Subtitles أخبروني ، أنني محظوظة أنني ما زلت على قيد الحياة
    Bunu biliyorum, ve ne kadar şanslı olduğumu fark ettim. Open Subtitles أعرف ذلك، و أدرك كم أنني محظوظة
    Ama baba açısından çok şanslı olduğumu biliyordum. Open Subtitles لكن كنت أعرف أنني كنت محظوظة جداً في قسم الآباء.
    Ama baba açısından çok şanslı olduğumu biliyordum. Open Subtitles لكن كنت أعرف أنني كنت محظوظة جداً في قسم الآباء.
    Aynı zamanda yaşadığım için şanslı olduğumu da söylediler ama... Open Subtitles وقالوا أيضا أنني محظوظ لبقائي على قيد الحياة
    O kadar şanslı olduğumu sanmam. Open Subtitles لا أعتقد أنني محظوظ
    Zengin ailemin bireyleri, sürekli ne kadar şanslı olduğumu söylüyor bana. Open Subtitles ان اعضاء عائلتى الثرية يقولون لى كم انا محظوظة
    Böyle gecelerde hayatımın kalanını geçireceğim bir adam bulduğum için ne kadar şanslı olduğumu anlıyorum. Open Subtitles انها ليالي كهذه جعلتني ادرك كم انا محظوظة لأني وجدت الرجل الذي ان اقضي بقية حياتي معه
    Sizi bilmiyorum ama... ben yoğun florasan ışıklı, bitmeyen sıraların olduğu, doldurulacak berbat formların olduğu, ruhsuz bürokratların burada çalışmamak için çok şanslı olduğumu söyleyeceği bir dünyada yaşamak istemiyorum. TED حيث تؤذيك أضواء الفلورنست، خطوط إنتظار غير منتهية، نماذج متعدده لملئها وبيروقراطية ساخطة بلا روح تذكرني بأنني محظوظ جداً لعدم عملي هنا.
    Aslında benim en kötü olduğumu ve seninle olabildiğim için şanslı olduğumu söyledin. Evet. Open Subtitles في الحقيقة ,كلا,انت قلتي انا الاسوء وانا كنت محظوظ عندما حصلت عليكي
    Mutfak penceresinden baktım ve ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Open Subtitles فوقفت عند نافذة المطبخ و كنت أفكر كم أنا محظوظة
    Şimdi yüzüne bakıyorum ve seninle birlikteyken ne kadar şanslı olduğumu anlıyorum. Open Subtitles ...انظر الى وجهك و انا ادرك كم كنت محظوظاً بصحبتك
    İyisiyle, kötüsüyle yaşadıklarımızı hatırlayacağım ve yuvama varabildiğim için ne kadar şanslı olduğumu. Open Subtitles سأتذكر كل شيء حدث بجودته وسوءه... وكم أني محظوظ لعودتي إلى البيت سالماً
    Tanrı, hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu hatırlatıp duruyor. Open Subtitles يستمر الرّب بتذكيري بأني محظوظ لبقائي على قيد الحياة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more