Bu insanların naqudria ile yararlı birşeler yapmak adına bizim hiçbir zaman olmadığımız kadar çok şansları vardı. | Open Subtitles | كان علي المغادرة، هؤلاء القوم لديهم فرصة احسن بكثير للإستفادة من النكوادريا أكثر مما لدينا |
Av ve avcıları tespit etmekte iyi olanlar ve zehirli bitkileri besleyici olanlardan ayırt edebilenlerin yaşama ve üreme konusunda daha iyi şansları vardı. | Open Subtitles | و من كانوا جيدين في رصدِ الطرائد و المفترسين و التمييز بين النباتات السامة و المغذية كان لديهم فرصة جيدة للعيش و التكاثر. |
- şansları vardı, kaçırdılar. Bu kadar. | Open Subtitles | كانت لديهم فرصة وقد أضاعوها |