"şanssız bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيء الحظ
        
    • لسوء حظي أصبحت
        
    • غير محظوظ
        
    Eğer Kira yanlışlıkla bu gücü almış biriyse gerçekten şanssız bir insan. Open Subtitles لو كان كيرا إنسان طبيعي الذي اكتسب تلك القوة هو شخص سيء الحظ جداً
    Karşıt görüş bildiren diğer şanssız bir ruh ile birlikte? Open Subtitles تجمعهم مع شعب آخر سيء الحظ هذا أمر مخالف
    Oldukça şanssız bir adam. Open Subtitles زميل سيء الحظ تماما.
    Çarpmayı bile bilmem! şanssız bir şekilde, İngilizce eğitmeniyim. Open Subtitles لسوء حظي أصبحت مدرّسة لغة إنكليزية
    Çarpmayı bile bilmem! şanssız bir şekilde, İngilizce eğitmeniyim. Open Subtitles لسوء حظي أصبحت مدرّسة لغة إنكليزية
    şanssız bir insan, şanslı birisi için koordinat ekseninden başka bir şey değildir. Open Subtitles -في المرة الأولى اعتقدت أنني غير محظوظ -أنت غير محظوظ و أنت لست أكثر من إشارة
    Düşündükçe, o günün şanssız bir adamın en şanslı günü olduğuna inanıyorum. Open Subtitles حسناً ... عندما أنظر للأمر مرة أخرى هذا كان أكثر يوم حظاً في حياة رجلٍ غير محظوظ
    Sadece yalnızlar. Ayrıca üç, şanssız bir sayıdır. Open Subtitles أيضا هناك ثالث غير محظوظ
    Senin gibi şanssız bir eziğe para falan vermem ben. Kazanacağım diyorum. Open Subtitles ليس لفاشل غير محظوظ مثلك
    O ya kadınlar konusunda çok şanssız bir Romeo'ydu ya da daha kötüsü. Open Subtitles إنه (روميو) والذى كان غير محظوظ مع النساء أو شىء أسوأ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more