"şantajdan" - Translation from Turkish to Arabic

• الإبتزاز
• الابتزاز
• بالإبتزاز

Öyleyse, Riley burada kendini yatırım danışmanı olarak tanıtmış, şimdiye kadar bir kez dolandırıcılıktan hükümlü, iki kezde şantajdan tutuklanmış.
إذاً فرايلي يُعد نفسه مستشاراً للإستثمار ومع ذلك فهو متهم بالتدليس وقد قبض عليه مرتين بسبب الإبتزاز

Onu şantajdan içeri attım.
لقدَ سجنتهُ بسبب الإبتزاز بالأموال.

şantajdan kaçınmak için yapılacak bir ya da iki şey biliyorum.
اعرف شئ او اثنين عن تجنب الإبتزاز

Zaten yalan söyledin, şantajdan uzak dur.
لقد ارتكبت شهادة الزور دعينا نبقى بعيداً عن الابتزاز

- Bence şantajdan çok teşvik edici.
لا اعتقد انا ستطير لا اعتقد بقدر الابتزاز سوف يكون الحافز

Kendi ortaya çıkmaya karar verdi ve seni şantajdan suçladı, sen de onu öldürdün.
ربّما قرّرت الإعتراف، وتتهمكِ بالإبتزاز وقمتِ أنتِ بقتلها.

Neden bize şantajdan bahsetmiyorsunuz?
لما لم تُخبرينا بأمر الإبتزاز ؟

Bu tavrın şantajdan dolayı mı?
أهذا بسبب الإبتزاز

Bay Baron'un sana şantajdan bahsettiğini biliyoruz. Senden ilgilenmeni istediğini de biliyoruz.
نعلم أنّ السيّد (بارون) أخبركِ حول الإبتزاز ونعلم أنّه طلب منكِ الإهتمام بالأمر

Ben daha Hunter'ın kim olduğunu bilmiyordum, bu şantajdan haberim bile olmadı!
لم أعلم عنه وعن هذا الإبتزاز

İhanet, yutmak için acı bir haptır ama boğazınızdan aşağı itilen hiçbir şey şantajdan daha kötü değildir.
الخيانة مثل حبّة مُرة لتبلعها ولكن لا شئ مثل الابتزاز وهو يشق حَلقَك الي الاسفل

Onu şantajdan içeri attım.
سجنته بتهمة الابتزاز لكن ذلك ليس ما فعله حقاً

Yalan söyleyeceğim. Onlara şantajdan söz etmeyeceğim.
لقد كذبت، لم اكن سأخبرهم عن الابتزاز

şantajdan, gasptan, cinayetten aranıyor.
خرجت مذكّرات بالقبض عليه بتهم الابتزاز والاغتصاب والقتل...

şantajdan pek hoşlanmam.
لا أتقبّل الابتزاز برحابة صدر.

Üç yıl önce şantajdan hüküm giymiş.
-لقد أدين بالإبتزاز قبل ثلاث سنوات .