| Şanslısın o zaman, ben nörologum. Şarap ve peynir tatma toplantısına gitmiş. | Open Subtitles | ولحسن حظك، أنا أخصائي أعصاب لقد كانت في حفل تذوق النبيذ والجبن |
| Eğer dikkatlice çalmaya başlarsan, ben gidip Şarap ve peynir alacağım. | Open Subtitles | اذا كنت تريد الذهاب لبدء اللعب بعناية, سأذهب مجرد الحصول على النبيذ والجبن. |
| Şarap ve peynir resepsiyonuna geç kalacağız. | Open Subtitles | سنتأخر على استقبال النبيذ والجبن. |
| Ben Şarap ve peynir düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت أقصد قنينة نبيذ |
| Ben Şarap ve peynir düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت أقصد قنينة نبيذ |
| - Eğer isterseniz, buzdolabında Şarap ve peynir var. | Open Subtitles | هناك النبيذ والجبن في الثلاثة لو أردتم |
| En güzel elbiseni giy. Şarap ve peynir bizi bekler. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}ارتدي أزهى ثياب النبيذ والجبن ينتظران |