"şarkı söylüyordu" - Translation from Turkish to Arabic

• يغني
• تغني
• كانت تُغنّي
• ويغني
• وغنى
• وتغني

Tek gördüğünüz şey adamın sırtıydı, bir köşeye geçmiş şarkı söylüyordu.
لذا كل ما تراه هو ظهره ، وهو في الزاوية يغني

Sonra, bu sabah kalktım ve Todd orda oturuyordu tamam mı, üstünde hiçbir şey yoktu, sadece bass gitarı bana derinden, derinden şarkı söylüyordu... ürperticiydi.
أفقت هذا الصباح و كان هو يجلس هناك فقط صوته الجهور و هو يغني لي بصوته الرقيق

Jackie uçurtma gibi uçuyordu. şarkı söylüyordu.
جاكي كان منتشياً مثل طائرة ورقية , وظل يغني

İki kızla birlikte bir kulübenin yakınında şarkı söylüyordu.
لقد كانت تغني مع فتاتان أخريتان بالقرب من منزل صغير

Sürekli şarkı söylüyordu... ve suratında koca bir gülümseme vardı.
..و كانت فقط تغني وتغني و لديها ابتسامة عريضة في وجهها

Yanımda şarkı söylüyordu. Raydan çıktı.
كانت تُغنّي بجانبي للحظة، وتُصبح مجنونة في اللحظة التالية،

Çöpünü sokağa çıkartıyordu ve avazı çıktığı kadar şarkı söylüyordu.
لقد كان يأخذ نفاياته عند طريق ممري ويغني بملأ رائيته

sonra, onu duydum... bir melek... şarkı söylüyordu.
وهناك عندما سمعته .. ملاك يغني

Bir prenses vardı ve herkes şarkı söylüyordu.
كان هناك أميره وكان الجميع يغني

MTV izliyordum ve ufak bir insan şarkı söylüyordu.
، "كنت أشاهد "إم تي في ، وكان هنالك شخص يغني أغنية

İnsanlara göre, bu çılgın adam o gün farklı kiliselere zorla girerek şarkı söylüyordu..."
هذا الرجل المجنون إقتحم الكثير من الكنائس ذلك اليوم، "يغني"

Kasıla kasıla yürüyordu, dans ediyordu ve şarkı söylüyordu.
لقد كان يتجول في الأرجاء يرقص و يغني

Rüyamda düğünümüzü görüyordum Mr. Sammy Davis Jr. da şarkı söylüyordu.
كنت أحلم أنّنا أقِمنا زفافنا... وكان السيّد سامي ديفيس جي آر يغني.

Babam lokantaya müşteri çekebileceğini düşündüğü için annem şarkı söylüyordu.
كانت أمي تغني في المطعم لأن ابي يعتقد ان هذا قد يحسن الأوضاع المادية

Annem ateşi yakarken şarkı söylüyordu.
كنا نسمع أمي وهي تغني أثناء تحضيرها للنار

Cadı aynaya bakıyor ve şarkı söylüyordu.
الساحرة تقف أمام المـرآة... ولقد كانت تغني بأحبال صوتية مسروقة.

Sanki her akşam bana şarkı söylüyordu.
وفي كل ليلة، كان وكأنها تغني لي

Hayır, hayır Roisin kulübede şarkı söylüyordu.
كلا ، لقد كانت ال" فتاة الفاتنة " تغني في كوخها.

Çayırda şarkı söylüyordu.
كانت تُغنّي في الحقل

Gülmekten yerlere yatıyordu ve şarkı söylüyordu!
لقد كان يضحك بشدة ويغني

Akustik gitar çalabiliyordu ayrıca istek üzerine her yerde şarkı söylüyordu.
وعزف بغيتاره من اجلك ايها الصوتي وغنى على المسرح اي طلبات