Bu ikincil seslerin vurgulanmasının sonucu şarkıcının çınlama sesi adı verilen ve kendine özgü çınlaması olan bir ses tınısıdır. | TED | ينتج عن التركيز على هذه الجزئيات صوت مميز يشبه رنين الجرس يدعى سكويلو المغني. |
Bu iyi bir fikir değil. Bu bir önceki şarkıcının işten atılma nedeni. | Open Subtitles | هذه ليست فكرة جيدة لهذا السبب طُرد المغني الأخير |
şarkıcının Japon olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أن المغنية كانت يابانية لكن عازف البيانو كان هو الياباني |
Votka içip, beni yalnız bırakmanın yanında bir davayı araştırıyorsun diye, Rus şarkıcının birinin peşine düştün | Open Subtitles | بدلا عن ذلك كنت تشرب الفودكا وتركتني وحيدة وفي ذلك الوقت كنت تتطلع الى المغنية الروسية لأنها كانت قضيتك ؟ |
şarkıcının cesedi, bu sabah Doğu Londra'da evinin yakınlarında bir kanalda bulunmuştu. | Open Subtitles | تم العثور على جثة المطربة طافية على سطح القنال... بالقرب من منزلها فى شرق لندن صباح اليوم. |
Hangi filmde koro bu şekilde dans ediyordu ve şarkıcının bir kürk mantosu vardı? | Open Subtitles | فى أى فيلم كانت الفرقة ... ترقص هكذا مع مغنى بمعطف من الفراء ؟ |
Bu dönemdeki bir şarkıcının o altyapı üstüne aynı, eski sözleri söylediğini düşünün. | TED | تخيل أي مغني آخر من تلك الحقبة يغني نفس الكلمات القديمة. |
Ünlü bir şarkıcının oğluymuş gibi davranan herifi duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت عن هذا الرجل الذي تظاهر بأنه الابن أن المغني الشهير؟ |
Sarı pantolon giyen Go Mi Ja, ulusal bir şarkıcının hayatını kurtardı. | Open Subtitles | هذا البنطال الأصفر الذي تلبسه غو مي نام .. يوقر حياة المغني الوطني في الحقيقة |
Bir şarkıcının sesini değiştirerek aynı anda birden fazla ses çıkarması. | Open Subtitles | هي عندما يتلاعب المغني بصوته للحصول على تغمات متعددة في نفس الوقت. |
Wagner ekolünden gelen bir şarkıcının bestecinin dört saatlik epik eserini kararlı olarak sürdürmesi için dayanıklılığını geliştirmesi gerekir. | TED | يحتاج المغني الفاغنري إلى بناء القدرة على التحمل لغناء ملحمة (ريتشارد فاغنر) الممتدة لأربع ساعات. |
Amy Winehouse sahneye çıktığında Nelson Mandela'nın yanında oturuyordum, ki büyük bir ayrıcalıktır, ve şarkıcının görünümüne şaşıran Nelson Mandela'ya durumu anlatmaya çalışıyordum, tam o sırada Amy Winehouse, | TED | كنت أجلس بجانب نلسون مانديلا-- كنت صاحب إمتياز للجلوس بجانبه-- وعندما جاءت آمي واينهاوس الى المسرح وكان نلسون مانديلا مستغرباً جداً لظهور المغني كنت أشرح له في ذلك الوقت من تكون هي. |
O haklı, Baba. şarkıcının kafası kayıp. | Open Subtitles | انه محق أبي، رأس المغني مفقود |
"Yerel yetkililer şarkıcının ölümünün cinayet olduğunu saptadı." | Open Subtitles | السلطات المحلية أعتبرت موت المغنية حالة إنتحار. |
Evet, kurban Las Angeles dışından, ve şarkıcının olcağını sanmıyorum, Lillie, onunla dün gece tanışmış, yani temiz olabilir. | Open Subtitles | (نعم,الضحية كان من خارج (لوس أنجلس (و لا أعتقد أن المغنية (ليلي قابلته قبل الليلة الماضية,لذا هي ليست تحت الشبهات |
Zaten seni cezbeden de... senin küçük şarkıcının sana komik bir kaza sonucu... çarpması değil miydi? | Open Subtitles | - هل تظن حقاً بأنها إعاقة؟ - بالطبع! هل صغيرتك المغنية لاتغريك... |
Don Salvatore, özür dilerim, şarkıcının kardeşinin sizin sevgiliniz olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | اعتذر لك، (دون سالفتوري)... لم أكن اعلم بان المغنية أخت حبيبتك |
şarkıcının ismi neydi? | Open Subtitles | -ما كان اسم المغنية مجدداً؟ |
şarkıcının cesedi Doğu Londra'da bir kanalda bulunalı beri iki hafta geçti. | Open Subtitles | ومضى الان اسبوعان منذ العثور على جثة المطربة... طافية على القنال فى شرق لندن... |
Hangi filmde koro bu şekilde dans ediyordu ve şarkıcının bir kürk mantosu vardı? | Open Subtitles | فى أى فيلم كانت الفرقة ... ترقص هكذا مع مغنى بمعطف من الفراء ؟ |
Babam yaşamış en büyük şarkıcının Peabo Bryson olduğunu söyler. | Open Subtitles | أنا سأقاتل اي رجل الذي يقول مختلف أبي يقول أعظم مغني الذين عاشوا |
Bir futbolcu da kas yırtılması olunca anlıyorlar ama nedense aynı şey bir şarkıcının boğazına olmuyor. | Open Subtitles | سيفهمون إذا اصاب لاعب كرة قدم عضلته لكنه نفش الشئ ، يمكن ان يحدث لحنجرة مغني |