| Aynı şarkıdaki gibi. | Open Subtitles | هذا ما انتما عليه مثل تلك الاغنية |
| Tıpkı şarkıdaki gibi; "Noel'de seni istiyorum sadece." | Open Subtitles | مثل ماذكر في الاغنية"All كل ماأريده في الكرسيمس هو أنتِ |
| Bak Tim, dikkatli olmazsan. Sonun şarkıdaki adam gibi olacak. | Open Subtitles | - حسنا تم اذا لم تكن حريص سينتهي بك الحال مثل الرجل في نهاية الاغنية. |
| şarkıdaki sözleri dinliyorum: Kimse aşka hayır diyemez. | Open Subtitles | كنت أصغي إلى الأغنيه وأفكر لا يستطيع أحد مقاومة الحب |
| şarkıdaki mesaja bir tepkiydi. | Open Subtitles | لقد كانت فقط ردة فعل للرساله الموجوده داخل الأغنيه |
| şarkıdaki gibi. | Open Subtitles | تعلم ، مثل الاغنية |
| Aynı şarkıdaki gibi. | Open Subtitles | لا ؟ إنها هذه الاغنية |
| Tıpkı şarkıdaki gibi. | Open Subtitles | مثل الاغنية |