Bak, Araf suresinin, 80. ayetinde kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşanlar için azap yağmuruna tutulur denildiğini biliyorum. | Open Subtitles | الآن، الآن، أعــرف الأعراف " الآية 80" الذين يأتون الرجال شهوة" من دون النـساء " أمطرهم بوابل من" سجيل |
şehvetle konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنها شهوة وليست عاطفة |
Ailenin göğsünde böyle bir şehvetle yaşamak çok büyük günahtır. | Open Subtitles | شهوة في حضن العائلة هي ذنب بشع! |
Eğer şehvetle baktığınız kişinin gerçekte oğlunuzun ya da kızınızın, annenizin ya da babanızın kılık değiştirmiş halleri olduğunu keşfederseniz yine iş değişir. | TED | سوف تشعر بصورة مختلفة عندما تكتشف ان الشخص الذي تشعر بالرغبة تجاهه هو صورة معدلة عن ابنك او ابنتك او والدك او والدتك |
Onun cinsel fantezisi değil. Bunun şehvetle alakası yok. | Open Subtitles | إنها ليست خياله الجنسي الأمر لا يتعلق بالرغبة |
Hani vücudun arzu ve şehvetle dolu bir makineye dönüşecekti ve tek isteğin benim bedensel ihtiyaçlarımı tatmin etmek olacaktı? | Open Subtitles | اعتقدت أن جسدك سيصبح آلة ممتلئة بالرغبة والشهوة وجوع شهواني يريدني أن أشبعه |
Evet, şehvetle dolmuştum ama... evet, bunu düzgünce açıklayabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم، كنت ممتلئ بالرغبة نعم، لا أظنن أنني أشرح ذلك بصورة صحيحة |
Meşelerin arasında ve kökleri yayılan her ağacın altında şehvetle yanıyorsunuz. | Open Subtitles | " .تحترق بالرغبة وسط أشجار البلوط." "وتحت كلّ شجرة بعيدة." |
Barney bir erkekle yatağa girdiğim zaman vücudum arzu ve şehvetle dolu bir makineye dönüşür ve tek istediğim sevgilimin bedensel ihtiyaçlarını tatmin etmek olur. | Open Subtitles | .. (بارني) عندما أكون بالسرير مع رجل جسدي يصبح آلة ممتلئة بالرغبة ، الشهوة |