"şeker gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثل الحلوى
        
    • مثل حلوى
        
    • مثل السكر
        
    • كالحلوى
        
    • كالسكر
        
    Evet. Dişime şeker gibi takılan bir hikaye vardı. Open Subtitles ايوه هناك قصة علقت فى أسنانى , مثل الحلوى
    şeker gibi görünen ilaçlar şimşek atan eller ve kasırgaya dayanıklı yeni bir köpek nesli. Open Subtitles الحبوب التي تبدو مثل الحلوى الايادي التي تطلق البرق وجيل جديد من الكلاب التي تقاوم الاعاصير
    "Dünyanın En Güçlü Kahramanları." Pamuk şeker gibi ayırdı bizi. Open Subtitles بطل العالم الأقوياء ديها الألياف التي مزقتها مثل حلوى القطن.
    Al bakalım. Pamuk şeker gibi pembe. Open Subtitles تفضل جميل مثل حلوى غزل البناتِ.
    Uzun süre yüksek sıcaklığa maruz kalınca, ...çelik şeker gibi eriyecek. Open Subtitles التعرّض الطويل إلى درجة الحرارة العالية، الفولاذ سيذوب مثل السكر.
    Aynı şeker gibi, sadece biraz kanlı. Ama bu şekilde daha güzel yapıyor. Open Subtitles إنها كالحلوى , لكن بالدم وهذا أفضل بكثير
    şeker gibi tatlı, kadife gibi yumuşağım ama kalbimi piyano gibi çalamazsın. Open Subtitles لا انا حلو كالسكر و ناعم كالجلد المدبوغ ولكن غير محب للبيانو لا استطيع العزف
    2004'te, bunu satan bir internet kara borsası buldum ve bu hapları şeker gibi almaya başladığımda kendimden geçmiştim. Open Subtitles في عام 2004 وجدت سوقا سوداء على النت تبيعها و عندما بدأت بتعاطي هذه الحبوب مثل الحلوى .. كنت قد ادمنت
    Görünüşü karides gibi, tadı şeker gibi ve tamamen organik! Open Subtitles إنها تبدو مثل الجمبرى و طعمها مثل الحلوى
    Onları birer şeker gibi yiyor... veya alışkanlık kazanmış. Open Subtitles يأكل هذه مثل الحلوى ... أو أنه يستخدم ل.
    - Bu neden bu kadar tatlı? - şeker gibi de ondan. Open Subtitles لماذا مذاقها حلو لأنها مثل الحلوى
    Kaddafi, onu bombalamamızdan önce şeker gibi semteks dağıtıyordu. Open Subtitles كان يسلم الـ "سيمتكس" مثل حلوى الطوفي لأي إرهابي يحب الحلوى
    Özür dilerim, mideni kaldırdığını biliyorum; ama pamuk şeker gibi taze ekmek gibi ve seksin ta kendisi gibi kokuyordu. Open Subtitles انا آسفه، اعلم بأن هذا يقزّزك لكن رائحته مثل حلوى القطن والخبز الطازج ...والجنس
    Pamuk şeker gibi görünüyordu. Open Subtitles بدء الأمر مثل حلوى القطن أسفل ذاك
    # İçini görebildiğin şeker gibi # Open Subtitles ؟ انها مثل السكر ترون من خلال؟
    Bu şey şeker gibi. Open Subtitles هذه الاشياء هي حلوة مثل السكر .
    Tıpkı jöleli çörek üstündeki toz şeker gibi. Open Subtitles تقريبا مثل السكر
    Herkes görünüşte şeker gibi; egolarına gelince, dağ gibiydiler. Open Subtitles كل شخص يبدو كالحلوى لكن مع الأنا كبير كالكاثدرائيات.
    Uyuşturucuları şeker gibi mideye indirirdim. Open Subtitles ثم مرة آخرى , إعتدت على المخدرات كالحلوى , حتى
    Yıllar önce, şeker gibi insandım ve sana iyi bir üvey annelik yapmak için söz verdim. Open Subtitles قبل زجاجة نبيذ كنت سأكون حلوة كالسكر وأعتذر على مطابقة الصورة النمطية لزوجة الأب
    şeker gibi görünüyor, onun gibi tat veriyordu ama şeker değildi. Open Subtitles إنه يبدو كالسكر ومذاقه كذلك ولكنه لم يكن سكَّر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more