"şekillerde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بطرق
        
    • الطرق
        
    • طرق
        
    • بطريقة
        
    • بأشكال
        
    • بأساليب
        
    • أشكال
        
    • الأشكالِ
        
    • الأحجام
        
    • بمقدورها أن تشتد بالاستخدام
        
    Bunlar karmaşık şekillerde buluşan karmaşık parçalar ile inşa edilmiş karmaşık şeylerdir. TED هذه هي أشياء معقّدة مبنيّة بأجزاء معقّدة التي تجتمع معا بطرق معقّدة.
    Tüm insanlık tarihinin en etkili bazı matematikçileri ve bilim insanları da konuya, genellikle şaşırtıcı şekillerde, dâhil olmuşlardır. TED والبعض من أكثر علماء الرياضيات تأثيرًا على مر التاريخ قد أتفق في الرأي في هذه القضية بطرق مثيرة للدهشة
    Aynı materyali farklı ve şaşırtıcı yeni şekillerde kullanmanıza izin veriyor. TED إنها تتيح إستخدام نفس المواد بطرق عديدة مختلفة، وطرق جديدة مفاجئة.
    İnsanlar yapmaları gereken şeyleri hep farklı şekillerde bulur, değil mi? Open Subtitles والناس يكشتفون ما عليهم فعله في كافة أنواع الطرق الغريبة، صحيح؟
    Bunu başarmanın tek yolu dünyayı iyileştirmek, başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek ve şefkat teşvik etmek.'' TED الطريقة الوحيدة لفعل ذلك هي تحسين العالم ومنع الآخرين من التصرف بنفس الطرق وتعزيز التعاطف
    Bu da mantıklı, çünkü biz birbirleriyle karmaşık şekillerde etkileşen, çok sosyal hayvanlarız. TED فمن المنطقي أيضًا، أننا حيوانات اجتماعية جدًا مع طرق عالية التعقيد من التفاعل مع بعضنا البعض.
    Ama, o veya onun şirketi başka şekillerde cezalarını ödeyecek... ve onlara ödetmeliyiz. Open Subtitles لكن شركته سوف تدفع الثمن بطريقة أخرى ويجب علينا أن نجعلهم يدفعون الثمن
    Ve bu sonuçlar, sermaye sahibi olmayan insanlar tarafından çeşitli şekillerde erişilebilir durumda. TED وتلك الحلول يمكن الوصول إليها بطرق مختلفة للناس الذين ليس لديهم رأس المال.
    Şu çok yönlü makinen çok gizemli şekillerde çalışıyor değil mi? Open Subtitles آلة متعددة الأوجه لديك. متأكد تعمل بطرق غامضة ، ليست هي؟
    Ona, bu odada bile itiraf edemeyeceğim şekillerde zarar verdim. Open Subtitles آذيته بطرق لا أستطيع حتى الاعتراف بها في هذه الغرفة.
    Artık bu yapıyı ilginç şekillerde kurcalayabiliriz. TED و الآن نستطيع آن نبدا ببحث البنية بطرق مثيرة للاهتمام.
    Hayvan kolunu farklı şekillerde hareket ettirirken bilgisayar beynin nasıl davrandığını öğrendi. TED الكمبيوتر تعلم ما قام به دماغ السعادين لتحريك الذراع بطرق مختلفة.
    İnsanlar farklı şekillerde yüzde üzerinden göstergeler kullanıyordu. TED كان يستخدم الناس مؤشرات النسبة المئوية بطرق عدة.
    Ayrıca araçlarda farklı şekillerde ulaşabilen kablosuz ağda bulunmakta. TED وهناك أيضا شبكة لاسلكية في السيارة، التي يمكن الوصول إليها بالعديد من الطرق المختلفة.
    Egan'ın hikayelerini deneyimlemek, tabii ki, Twitter'daki her şey gibi, farklı şekillerde mümkün. TED تجربة قصة ايقن , بالتأكيد كأي شيء آخر في تويتر, كان يوجد الكثير من الطرق الاخرى لإختبارها
    ARV'ler HIV ile savaşmada farklı şekillerde çalışan bir takım ilaçlar. TED وهي مجموعة من العقاقير تعمل بعدّة طرق لمكافحة فيروس الإيدز.
    Bence tutamakları farklı şekillerde kavramayı denemeliyiz. Open Subtitles أعتقد أننا يجب ان نجرب طرق مختلفة للتعامل مع اليدين
    Bu 13 şempanzelik küçük topluluktakiler, ...aletleri çok çeşitli şekillerde kullanıyorlar. Open Subtitles قرود الشامبانزي في هذا المجمتع الصغير المتألف من 30 فرد يستخدمون الأدوات في طرق متنوعة.
    Kendini kopyalayan yaşayan hücreler, aşı ve tedaviler gibi şeyler daha önce mümkün olmayan şekillerde çalışıyor. TED الخلايا الحية ذاتية النسخ هي أشياء مثل اللقاحات والعلاجات تعمل بطريقة كانت مستحيلة من قبل.
    Çok büyük bir protesto vardı. Odadaki herbirimiz, bu prostestoda farklı şekillerde yer aldık. TED كان هناك احتجاج واسع النطاق. الكثير منا في هذه القاعة شارك في هذه المظاهرة بأشكال مختلفة.
    Her vücut besini farklı şekillerde işleyebilen farklı ve benzersiz bir bağırsak mikropları topluluğuna sahiptir. TED لكل شخص مجموعة متميزة ومتنوعة من ميكروبات الأمعاء التي تستطيع معالجة الطعام بأساليب مختلفة.
    Değiş tokuş ediyoruz, ticaret yapıyoruz, takas ediyoruz, paylaşıyoruz ama bunlar dinamik ve çekici şekillerde yeniden keşfediliyor. TED نحن نقايض، نتاجر، نبادل، نشارك، لكن يتم إعادة إبتكارهم في أشكال ديناميكية وجذابة.
    Ama kabiliyet çeşitli şekillerde olabilir. Open Subtitles لكن الموهبةَ تَجيءُ في العديد مِنْ الأشكالِ.
    Dokuz daire de birbirinden farklı şekillerde, boyutları ve biçimleri farklı fakat olabildiğince yeşiller. TED قد تم بناء تسع وحدات لتكون مختلفة، مختلفة الأحجام والأشكال، لكن كان من المفترض أن تكون خضراء قدر الامكان.
    Tıpkı adele gibi uygun şekillerde kullanılabilir. Open Subtitles أشبه بعضلةٍ، بمقدورها أن تشتد بالاستخدام الملائم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more