"şey budur" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا ما
        
    • إنها الشيء
        
    • ذلك ما يحدث
        
    İnsanı hayatta tutan tek şey budur. Sadece kurduğu düşler. Open Subtitles هذا ما يُبقي المرء حياً يجب أن يكون لديه حلم
    Ama belki de Karma'nın bize söylemeye çalıştığı şey budur. Open Subtitles لكن ربمـا هذا ما تريد العاقبـة الأخلاقيـة منـا أن نتعلمـه
    Diğerleri gibi. İşler karışık olduğunda insanların yaptığı şey budur. Open Subtitles حاله كحال البقية، هذا ما تفعله الناس عندما تســوءّ الأمور
    Şu dünyada direnemeyeceğim tek şey budur. Open Subtitles إنها الشيء الوحيد الذي لا أستطيع مقاومته.
    Şu dünyada direnemeyeceğim tek şey budur. Open Subtitles إنها الشيء الوحيد الذي لا أستطيع مقاومته
    Bir gama radyasyonu patlaması sırasında, orada olup da hayatta kalabilen bir adamın başına gelen şey budur. Open Subtitles ذلك ما يحدث حينما يكون الرجل على مسافة من انفجار اشعاعات الغاما وينجو.
    Hollywood'un Batı için yaptığı ve yapmaya devam ettiği şey budur. TED هذا ما فعلته هوليوود وتستمر في تقديمه للغرب.
    Ve garip bir şekilde, gerçekten de Johnny Cash'in müziğin hakkında sevdiğim şey budur. TED وبطريقة عجيبة، كذلك، هذا ما أحبه فعلا في موسيقى جوني كاش.
    Sanırım burada, eğrinin bu patlamasında gördüğümüz şey budur. TED وفي اعتقادي أن هذا ما نراه في انفجار المنحنيات هذا.
    Bütün toplulukların her yaz yaptıkları şey budur. TED هذا ما تقوم به الطائفتين في كل صيف في كل طائفة،
    Yapay zekâya hızlı hareket etmeyi öğrettiğiniz zaman olan şey budur, takla atmak veya şaşkınca yürüyüşler gibi şeylerle karşılaşırsınız. TED لذلك هذا ما تحصل عليه عندما تدرب الذكاء الاصطناعي ليتحرك بسرعة قد تحصل على أشياء مثل الشقلبة والمشي الرديء.
    Eğer tekrar unutursanız hatırlamanızı söyleyeceğim şey budur. TED هذا ما أود منكم تذكره إن كنتم قد نسيتم مرة أخرى.
    Öğrencilerden sürdürmesini istediğimiz şey budur, matematikle ilgili bölümlere gitmeseler bile. TED هذا ما نود أن يحفظه طلابنا، حتى ولم يتخصصوا في مجالات رياضية.
    Ekonomistlerin Pareto dedikleri şey budur - geliştiren hareket. TED هذا ما يسميه الاقتصاديون بمبدأ باريتو للمعالجة.
    Benim yaptığım şey budur. Hasta insanları ziyaret ederim. Open Subtitles يمكنكِ القول بأن هذا ما أقوم به أزور المرضى.
    Şu dünyada direnemeyeceğim tek şey budur. Open Subtitles إنها الشيء الوحيد الذي لا أستطيع مقاومته
    Karanlığa karşı bizi güçlendirecek çökmemize engel olacak ve aşılayacak tek şey budur. Open Subtitles إنها الشيء الوحيد ...الذي يحصننا ...ويسندنا ويقوينا ضد الظلمة
    Karanlığa karşı bizi güçlendirecek çökmemize engel olacak ve aşılayacak tek şey budur. Open Subtitles إنها الشيء الوحيد ...الذي يحصننا ...ويسندنا ويقوينا ضد الظلمة
    Çünkü birisini sevdiğinde yaptığın şey budur. Open Subtitles لأنّ ذلك ما يحدث حين تحب شخصاً ما
    Ya da Goa'uld'un gücünü terkettiğinde olan şey budur. Open Subtitles أو ربما ذلك ما يحدث عندما تتخلّين عن قوة (الجواؤلد)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more