"şey hissetmedim" - Translation from Turkish to Arabic

• أشعر بشيء
• اشعر بشيء
• أشعر بشىء
• أشعر بشيئ
• اشعر بشئ
• شعرت ب

Polis olmayı her şeyden çok istememe rağmen, ilginçtir ki o telefon konuşmasını yaptıktan sonra hiçbir şey hissetmedim.
لكن هذا طريف، لأن كوني شرطيًّا هو كلّ ما وددتهُ قطّ لكن لمّا وردتني تلك المكالمة، لم أشعر بشيء.

Üniversitede bir kez ot çektim. Hiçbir şey hissetmedim.
انظر,لقد شربت قدرا مرّة في الكليَّةِ ولَمْ أشعر بشيء

Babamın ölmesini seyrettim ve hiçbir şey hissetmedim.
لقد كنت من قليل أشاهد أبي و هو يموت و لم أشعر بشيء اتجاه ذلك

Sadece, o adamı vurduğumda, cenin pozisyonuna geleceğimi düşündüm fakat, işin aslı hiçbir şey hissetmedim.
الأمر فقط أني عندما أطلقت النار على هذا الرجل اعتقدت أني سأنهار ولكن في الحقيقة أنا لا اشعر بشيء

Hiçbir şey hissetmedim.
لم أشعر بشىء سىء أو جيد

Tam testis torbasına. Buyurun. Bir şey hissetmedim.
في كيس الصفن تماما لم أشعر بشيئ

Ama Gail'e baktım ve hiçbir şey hissetmedim.
لكن بالنظر إلى جيل لم اشعر بشئ

Üstüm başım kan içindeydi, kemiğim kolumdan dışarı fırlamıştı ama hiçbir şey hissetmedim.
كانت الدماء تغطي سترتي، وعظمة خارجة من ذراعي ولم أشعر بشيء إطلاقاً

O gece yine her zamanki gibi zaferimizi kutlamak için ziyafet çektik ve ben hiçbir şey hissetmedim.
تلك الليلة كنّا نستمتع بنصرنا كالمعتاد، لكن لم أشعر بشيء

O kadar uyuşmuştum ki, rahatlamam gerekirken hiçbir şey hissetmedim.
كنتُ فاقد الحِس تماماً وحين أفقتُ، لم أشعر بشيء

Garip bir durum çünkü öldüğünü öğrenince hiçbir şey hissetmedim.
وعندما هذا غريب لإنه عندما مات لم أشعر بشيء

Kızları öptüm, oğlanları öptüm, ama hiçbir şey hissetmedim.
لقد قبلت الفتيات ولقد قبلت الفتيان ولم أشعر بشيء

Kahverengi bir sıvı vardı ki, bir an için meme uçlarımı bir hoş ettiğini sandım ama galiba psikolojikti, çünkü kalanını fondip etmeme rağmen bir şey hissetmedim.
كان هنالك ذلك السائل البني الذي إعتقدت أنه جعل حلماتي تُنَمِل لوهلة لكن أعتقد أن ذلك كان تأثيراً نفسياً لأني دهنت بقية جسدي به ولم أشعر بشيء

Evime götürdüm,yavaşça soydum, o muhteşem vücudunu baştan aşağı yaladım, ve hiç bir şey hissetmedim.
أخذته للعودة إلى منزلي، وخلع ملابسه، حرك لسانه فوق وأسفل جسمي الرائع ولم أشعر بشيء.

Andy'nin hayatta olduğu dönemden beri böyle bir şey hissetmedim.
إنني لم أشعر بشيء كهذا منذ أن كان "آندي" على قيد الحياة

Merdivenlerden uçarak indim, hiçbir şey hissetmedim.
وقد سقطت برحلة سلالم ولم أشعر بشيء

O günden beri suçluluk ve pişmanlıktan başka bir şey hissetmedim.
ولم اشعر بشيء من ذلك الحين سوى بالذنب والندم

- Hayır, hiçbir şey hissetmedim.
كلا، لم اشعر بشيء

Hiçbir şey hissetmedim bile.
لم أشعر بشىء

Hayatımda hiç böyle bir şey hissetmedim.
أنا لم أشعر بشيئ مثله

Hiçbir şey hissetmedim, ...sadece acı.
لم اشعر بشئ سوى الالم