Ben polis değilim, terfi peşinde değilim ama gördüğüm şey hoşuma gitti. | Open Subtitles | أنا لستُ شرطي، وأنا لا أبحث للحصول على ترقية، لكني أحب ما أرى. |
İşte bunu kastediyorum. İma ettiğiniz şey hoşuma gitmiyor, efendim. | Open Subtitles | هذا ما أعنيه لا أحب ما تلمح له |
Gördüğüm şey hoşuma gitti. | Open Subtitles | أنا أحب ما أراه. |
İma ettiğin şey hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | لا يروقني ما تشيرين إليهِ |
Orada söylediğin şey hoşuma gitti. | Open Subtitles | يروقني ما قلتِه قبلًا... |
Hayır, duyduğum şey hoşuma gitti Duke. | Open Subtitles | لا، أنا أحب ما سمعت،دوك |
Düşündüğüm şey hoşuma gitmiyor... | Open Subtitles | وأنا لا أحب ما أفكر، |
Söylediğin şey hoşuma gitti. | Open Subtitles | أحب ما قلته |
Yaptığın şey hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب ما تفعله. |