"şey sayesinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بسبب ما
        
    • بفضل ما
        
    Ama şimdi, benim yazdığım şey sayesinde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'yla tanışacaksın. Open Subtitles لكن الآن ستلتقي برئيس الولايات المتحدة بسبب ما كتبت
    Oğlunun boşuna ölmediğini bilmesi gerekiyor. Çünkü yaptığı şey sayesinde babası artık huzura kavuşabilir. Open Subtitles بسبب ما فعل، والدها أخيرًا يمكن أن يكون مرتاحًا
    Kazandıklarında, bunun başlattığımız şey sayesinde olduğunu bilecekler. Open Subtitles وعندما يفعلوا ذلك ، فلتعلموا أن ذلك بسبب ما بدأناه معاً
    Takımımızın altı üyesi yaptığın şey sayesinde hala hayatta. Open Subtitles ست أعضاء من فريقنا لا يزالون على قيد الحياة بفضل ما فعلتِه.
    Yaptığın şey sayesinde yönetici tarafından büyük, kötü çete kızı olarak mimlendim, anlıyor musun? Open Subtitles و بفضل ما فعلته. وصمتني الإدارة بأنني زعيمة عصابة شرسة و خطرة.
    Çünkü yaptığın şey sayesinde şimdi hâlimizle ailenin yok olması arasında duran tek şey bu. Open Subtitles ,لأن, بسبب ما فعلته هذا كل ما يحول بيننا .وبين دمار هذه العائلة
    Yaptığı şey sayesinde bugün hayattasın Open Subtitles أنت حيّ اليوم فقط بسبب ما هو عَمِلَ
    Ben de değilim, ama biz, biz onun yaptığı şey sayesinde hayattayız. Open Subtitles ...وانا مثلك , ولكننا لكننا علي قيد الحياة ...بسبب ما فعله لما ...انه تستحق
    Yaptığım şey sayesinde insanların gülümsediğini görüyorum. Open Subtitles أرى الناس يبتسمون بسبب ما فعلته
    Bu dava benim gördüğüm şey sayesinde gerçek. Open Subtitles هذه القضية حقيقية الآن بسبب ما رأيته.
    Dünya yaptığımız şey sayesinde artık daha iyi bir yer, Elliot. Open Subtitles العالم أصبح مكان أفضل بسبب ما فعلته يا (إليوت)
    Yaptığın şey sayesinde burada. Open Subtitles هي هنا بسبب ما فعلته
    Tom Tom. Tüm bu kullanıcılar bizim yaptığımız şey sayesinde A noktasından B noktasına gidebiliyorlar. Open Subtitles أيّا كان اسمه, يمتلكُ كلّ هؤلاء المستعملين القدرة على التنقّل من النقطة "أ إلى النقطة "ب" بفضل ما نقوم به نحن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more