Birileri orayı korumak ya da kurtarmak adına birşeyler yapıyordur, ben de bunun için gönüllü olurum diye düşünmüştüm ama kimsenin bir şey yapmadığını fark ettim. | TED | وقد افترضت أن أحدهم يعمل على حمايته والمحافظة عليه وأستطيع التطوع، لكنني أدركت أنه لا أحد كان يفعل شيئا. |
Bana hiçbir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama, o bana durmadan hiçbir şey yapmadığını, | Open Subtitles | لم كان لم يقل شيئا لم أكن لأفكر في شيء ولكنه استمر في اخباري انه لم يفعل شيئا |
Bana hiç bir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama... o bana durmadan hiç bir şey yapmadığını... ve ortalıkta hiç iş olmadığını falan söyledi durdu. | Open Subtitles | لم كان لم يقل شيئا لم أكن لأفكر في شيء ولكنه استمر في اخباري انه لم يفعل شيئا ولا شيء يحدث الى آخر هذا الهراء |
Başından beri bana bir şey yapmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | لدي حدس من البداية, أنك لم تفعل هذا |
Ona yanlış bir şey yapmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنه لم يفعل شيئا خاطئا |
Ona kayda değer hiçbir şey yapmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | قلت له انه يفعل شيئا مع حياته. |
Yanlış bir şey yapmadığını söyledi. | Open Subtitles | أنه لم يفعل شيئا. |
Bir şey yapmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال انه لم يفعل شيئا |
Bir şey yapmadığını söyledi. | Open Subtitles | قال انه لم يفعل شيئا |
Onun bir şey yapmadığını biliyorlar. | Open Subtitles | انهم يعرفون انه لم يفعل شيئا! |
Senin yanlış bir şey yapmadığını biliyor. | Open Subtitles | -حتى(أوزفالدوا)لم يفعل شيئا ! -ليس الآن ! |
- Hiç bir şey yapmadığını söyledi. | Open Subtitles | - هو قال انه لم يفعل شيئا - |