Pekâla, eğer seninle birlikte görüneceksem şu görünüşün için bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | حسناً.. إذا كانوا سيشاهدوني معك يجب علينا فعل شيء حول هذا المظهر |
- Ben de ondan korkuyorum. - O deli. Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | انا خائف منه ، انه مجنون يجب علينا فعل شيء |
Eğer önümüzdeki iki yılı atlatacaksak ya da altı yılı bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | إن كنا سنصمد خلال السنتين. أو الست القادمة، يجب أن نفعل شيء. |
- Onun için güzel bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نفعل شيء لطيف من أجله |
Bu sefer haddini iyice aştı, artık bu konuda bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | ، لقد فاقت الحدود هذه المرة . لابد أن نفعل شيئاً حيال هذا |
Bu gerçekten ciddi bir durum. Gerçekten bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | إن هذا الأمر خطير حقا ونحن لا بد حقا أن نفعل شيئا |
Öyle bir şey yapmalıyız ki 30 yıl sonra bile birbirimizi arayıp gülümseyerek hatırlamalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بشيء ملحمي و أنه بعد 30 سنة نستطيع الأتصال ببعضنا البعض و التحدث عنه |
Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | نحن يَجِبُ أَنْ نَعمَلُ شيءُ. |
Bu konuda bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجب أن نفعل شىء حيال ذلك |
Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا فعل شيءٍ ما. |
Belki de her çubuk için başka bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | . ربما يجب أن نفعل شئ ما مختلف بكُلّ لوح |
Şu adın için bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | لابد ان نفعل شيئ حيال اسمك هذا |
Bu durumun ne kadar hassas olduğunu söylememe gerek yok ama bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | لا أحتاج لأن أخبرك كم هو الوضع حساس لكن علينا فعل شيء |
Dengelerini bozmak için beklenmedik bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا فعل شيء غير متوقع لنطيح بهم خارج الميزان |
Onların da bize inanması gerek. Kendimizi onlara inandırmak için bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | ويتعيّن أن يصدقونا، علينا فعل شيء يجعلهم يصدقوننا. |
Bu konuda bir şey yapmalıyız. | TED | يجب أن نفعل شيء ما بخصوص ذلك . |
- Yeniden bulmuşsun. Bu konuda bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | - لقد وجدك ثانية ويجب أن نفعل شيء لمعالجة الأمر . |
Zaten onuncu yıldönümümüz, özel bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | هذا عيد زواجنا الـ 10 يجب أن نفعل شيئاً مميزاً |
İşe yaramıyor. Bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | لا يعمل، يجب أن نفعل شيئاً قبل فوات الأوان |
Onun için özel bir şey yapmalıyız. Ne dersin? | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئا خاصا بالنسبة له، لا تظن؟ |