Kameranı almama izin ver arkandan hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | دعني اخذ الكاميرا منك وبتلك الطريقة لن نفعل شيء من وراء ظهرك |
Hiç kozumuz olmaz. Neyle karşı karşıya olduğumuzu anlayana dek bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | ولا أي شيء نتبادله، لن نفعل شيء حتى نعرف ما نحن بصدده. |
Tabi ki ne olursa olsun, biz asla böyle bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | وعلى أي حال ، نحن لن نفعل شيئاً كهذا أبداً |
-sınırsız kredimiz olana kadar bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | -لن نفعل شيئاً إلا لو حصلنا على إئتمان غير محدود -يا للهول، سنتصرف يا رجل |
Hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | كلّا، لن نفعل شيئًا عند تبادل الورديّات. |
Kimsenin önünde hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | لا ينبغي علينا بأن نفعل شيئًا أمام أحد. |
Sıradan bir Pazar günüymüş gibi geçireceğiz, özel bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | تعلمون, فقط عاملوه و كأنه يوم أحد عادي لا شيء مميز |
Bir ses duyana kadar hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | نحن لن نفعل شيء إذا لم أستطيع سماع اي شيء |
- Böyle bir şey yapmayacağız bayan. | Open Subtitles | اعني اننا لن نفعل شيء من هذا القبيل |
Hayır, hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | لا، لا نفعل شيء |
Biz hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | نحن لن نفعل شيء |
Beraber bir şey yapmayacağız, Jessie. | Open Subtitles | (لن نفعل شيء يا (جاسي. |
Hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو أنْ لا نفعل شيئاً |
Şimdi hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | في الوقت الحالي , لن نفعل شيئاً |
Hiçbir şey... hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | لن نفعل شيئاً على الإطلاق |
Aaa hadi ama, Sheldon.Söz veriyorum bizi içinden çıkartamayacağın bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | بربكَ يا (شيلدون) , أعدكَ بأننا لن نفعل شيئاً لا يمكنكَ إخراجنا منها |
Bu akşam bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | لن نفعل لن نفعل شيئاً الليلة |
- Öyle bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | لن نفعل شيئًا كهذا. |
Hayır. Hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | كلا، لن نفعل شيئًا. |
Hayır, o şerefsiz için hiçbir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | -كلّا، لن نفعل شيئًا لأجل هذا الوغد . |
Sıradan bir Pazar günüymüş gibi geçireceğiz, özel bir şey yapmayacağız. | Open Subtitles | تعلمون, فقط عاملوه و كأنه يوم أحد عادي لا شيء مميز |