"şeyi berbat" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخفقت
        
    • أفسدت الأمر
        
    • يَلْفَّه فوق
        
    • إفساد الأمر
        
    • أخفقتُ
        
    • أفسد كل
        
    Randevuyu kaçırdığım için özür dilerim. Pek çok şeyi berbat ettim. Open Subtitles أنا أسف بأنني أخلفت الموعد لقد أخفقت كثيراً على عده مستويات
    Her şeyi berbat ettim. Kötü bir şey yaptım, tamam mı? Open Subtitles أعرف أنني أخفقت ، أعرف أنني قمت بشيء سيء
    Geçen hafta her şeyi berbat ettiğimin farkındayım. Open Subtitles أعرف أنني أخفقت بشكل كبير الأسبوع الماضي.
    Seni angut herif her şeyi berbat ettin. Open Subtitles تبا، لقد أفسدت الأمر كله. ‏. ‏.
    Çünkü her şeyi berbat etmeyen bir tek sen kaldın. Open Subtitles ' يَجْعلُك الوحيدون واحد الذي لَنْ يَلْفَّه فوق.
    Her şeyi berbat etmek mi istiyorsun? turnuvadan diskalifiye olursun. Open Subtitles هل تودّ إفساد الأمر برمّته؟ لو شاهدك أيّ مسؤول، فسوف يقصونك مِن المنافسة أفهمت ذلك؟
    Sana hür ve temiz olduğunu söylemeliydim. Her şeyi berbat ettim. Open Subtitles كان حريّاً بي إخبارك أنّك كنتَ حرّاً وسجلّك نظيف، لقد أخفقتُ
    Bir aptal gibi işleri karıştırdı ve her şeyi berbat etti. Open Subtitles {\pos(192,220)} كالأحمق قام بمزج العمل مع نزواته وبالتالي أفسد كل شيء
    Buna tamamen değse de, her şeyi berbat ettiğim için özür dilerim. Open Subtitles لكنه يستحقّه تماماً، وانا اسف ان أخفقت في كل شئ
    Her şeyi berbat ettim ama hatalı değildim. Open Subtitles كنت قد أخفقت بالفعل لكنني لم أكن مخطئا
    Biliyorum, her şeyi berbat ettim, tamam mı? Berbat ettim. Open Subtitles أعرف أنني أخفقت ، أعرف أنني أخفقت
    Beklediğin gibi her şeyi berbat edip etmediğimi mi soruyorsun? Open Subtitles أتعني، أني أخفقت كما تتوقع مني أن أفعل؟
    Her şeyi berbat ettiğime inanamıyorum. Open Subtitles أتعلم؟ لا أستطيع أن أصدق أنني أخفقت
    Her şeyi berbat ettiğime inanamıyorum. Open Subtitles أتعلم ؟ لا أستطيع أن أصدق أنني أخفقت
    Tamam, ben her şeyi berbat ettim. Şimdi ne yapmamı istiyorsun? Open Subtitles لقد أخفقت ماذا تريد منِّي أن أفعل؟
    Her şeyi berbat ettiğimin farkındayım; ama her şeyi yaparım. Open Subtitles إسمعي، أعلم أني أفسدت الأمر بشكل كبير، لكن... سأقوم بكل شيء.
    Bu benim suçum. Benim suçum. Her şeyi berbat ettim. Open Subtitles هذا خطئي، هذا خطئي لقد أفسدت الأمر
    Her şeyi berbat ettim, tamam mı? Open Subtitles لقد أفسدت الأمر
    Ekibim hiçbir şeyi berbat etmeyecek. Open Subtitles فريقي لَنْ يَلْفَّه فوق.
    Her şeyi berbat ettiğim için özür dilerim. Open Subtitles آسفة ، من بين كل الأشياء ... التي يمكنها إفساد الأمر
    Çok zor bir işti. Ve sonra her şeyi berbat ettim. Open Subtitles المزيد من العمل الشاق ثمّ أخفقتُ تماماً
    Vic bi' şekilde Bayan S.'e sarıldığında her şeyi berbat etti. Open Subtitles (فيك) أفسد كل شيء عندما تواصل مع سيدة (اس)، بطريقة ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more