Yapmak istediğin şeyi yapıyorsun. Gerisinin bir önemi yok. | Open Subtitles | أنت تفعل ما تريد فعله بحياتك ،لا شيء آخر يهم |
Sana doğru gelmediğini biliyorum ama doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أعلم كيف تشعر الآن ، لكنك تفعل الشيء الصحيح |
Doğru şeyi yapıyorsun hayatım. | Open Subtitles | أنتي تفعلين الشيء الصحيح، عزيزتي |
O her geldiğinde aynı şeyi yapıyorsun | Open Subtitles | أنتِ تفعلين هذا كلما جاء الى هنا، أنتِ معجبة به. |
Zia, hep aynı şeyi yapıyorsun! | Open Subtitles | زيا,أنت تفعلها طوال الوقت |
Yine aynı şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفعلينها مره أخرى |
Doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تقوم بالفعل الصواب. |
Her şeyin merkezi olamamayı kaldıramıyorsun ve olmak için her şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | لا تتحمل أن لا تكون محور الحديث، تفعل ما باستطاعتك لتصبح محور الحديث |
Fazla umudun olmadığında yaptığın şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفعل ما يجعلني أظنك لا تؤمن بالمعنويات المرتفعة |
Hayır denemiyorsun, her zaman yaptığın şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | كلا، لست كذلك. إنّك تفعل ما تفعله دوماً. |
Sana doğru gelmediğini biliyorum ama doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أعلم كيف تشعر الآن ، لكنك تفعل الشيء الصحيح |
Kendinde değilken bile doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | حتى وان لم تكن على طبيعتك فأنت تفعل الشيء الصحيح |
Sen elinden gelen tek şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | إنك تفعل الشيء الوحيد الذي تستطيع فعله. |
Bir araya geldiğimizde de benden uzaklaşmak için her şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | وكما يبدوا كلما كنا معاً أنت تفعل كل شيء كي تهرب مني |
Sen, 3 dolarlık bira ile neredeyse her şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | لا حاجة لذلك يا سام.. أنت تفعل تقريبا أي شيء مقابل 3 دولارات بيرة |
Doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، أنتِ تفعلين الشيء الصحيح |
İşte. Yine aynı şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفعلها مرة أخرى |
Yine aynı şeyi yapıyorsun! Git. | Open Subtitles | أنت تفعلينها مجدداً إذهبي |
Doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ تقوم بالفعل الصواب |
Doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تقوم بالشيء الصحيح |
Bak yine aynı şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، انظر، أنت تقومين بذلك مجدداً |
Hayır. Karın öldüğünden beri yaptığın şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | كلاّ، أنتَ تفعل ببساطة ما كنتَ تفعله منذ توفيت زوجتكَ... |
Tam olarak onların istediği şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تقومين تحديداً بما أرادوا منكِ القيام به. |
Şu an tam olarak anyı şeyi yapıyorsun Bonnie için. Bonnie'nin öldüğü bir dünyayı kabul edemezsin sen. | Open Subtitles | تفعلين الأمر نفسه مع (بوني) الآن، لا يمكنك قبول عالم تموت فيه (بوني). |
Sen elinden gelen tek şeyi yapıyorsun. Çabalıyorsun. | Open Subtitles | أنت تفعلين الشئ الوحيد بإمكانك |
Doğru şeyi yapmak daima en zor şeydir ve sen de doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | التصرف الصحيح هو الأصعب دوما و أنت تقوم بالأمر الصحيح |