"şeyi yapmasına" - Translation from Turkish to Arabic

    • يفعل ما
        
    • تفعل ما
        
    • ليفعلوا
        
    Genelde istediği şeyi yapmasına müsaade ederim ama o benim dostum ve hapse girdiğini görmek istemiyorum. Open Subtitles وبطبيعة الحال سأدعه يفعل ما يريد بك لكنه صديقي ولا أريده أن يسجن
    Annem, istediği her şeyi yapmasına izin verdi, o da her şeyin içine etti. Open Subtitles أمي، وقالت انها مجرد يتيح له يفعل ما يشاء، وحصلت سكران وأنا فقط تركت
    Aynı zamanda misafirinin istediği şeyi yapmasına izin vermek. Open Subtitles و أيضاً ترك الضيف يختار أن يفعل ما يشاء
    Peki neden tüm şovu oynatmak yerine burdan ayrılıp bir zamanlar istediği şeyi yapmasına izin vermiyorsun ? Hadi. Open Subtitles إذن لِمَ لا تبتعدين قليلاً وتدعينها تفعل ما تريد لمرة واحدة، بدلاً من أن تقومي بإدارة حياتها؟
    Çaresizliğinin sebebini açıkça dile getirerek niyeti olan şeyi yapmasına izin vermiş oldum. Open Subtitles ومن خلال ذلك نرى سبب يأسها بوضوح وكنت قد أعطيتها تفويضًا لكي تفعل ما تريد فعله
    Ve biz kendi ışığımızın parlamasına izin verirsek... farkında olmadan diğer insanların da aynı şeyi yapmasına öncü oluruz. Open Subtitles و بينما نحن وبينما نحن نترك ضوءنا يشع نحن نعطي لبقية الناس الفرصة ليفعلوا مثلنا دون أن نشعر
    Dediğim, bu şeyi yapmasına izin verelim. Open Subtitles أقترح بأنّ نتركه يفعل ما يريد.
    Çünkü onun kardeşi, en iyi yaptığı şeyi yapmasına olanak verir. Open Subtitles لان اخية يتركة يفعل ما هو بارع فيه
    Birçok şeyi yapmasına gerek yoktu. Open Subtitles لم يكن من المفترض أيضاً أن يفعل ما فعله
    Sen çocuğa bakarken, eğer Gandhi'nin her istediğinde her istediği şeyi yapmasına izin verirsen, er geç bacaklarını tıraş etmeye ya da tüylerini aldırmaya vaktin kalmayacak böylece kızınızın hayatındaki, en belirgin erkek figürü sen olacaksın. Open Subtitles لو تركت (غاندي) يفعل ما يشاء وقتما يشاء بينما تعتنين بالطفلة فلن تجدي وقتاً
    Jack'in yapmak istediği şeyi yapmasına izin vermeliyiz. Open Subtitles علينا ترك (جاك) يفعل ما جاء لفعله
    - Hemen oraya gidiyorum. - İstediği şeyi yapmasına izin ver. Open Subtitles سأذهب هناك بالحال - دعيها فقط تفعل ما تشاء -
    İstediği her şeyi yapmasına izin veriyorsun. Open Subtitles . أنت تدعها تفعل ما تشاء
    Ve biz kendi ışığımızın parlamasına izin verirsek... farkında olmadan diğer insanların da aynı şeyi yapmasına öncü oluruz. Open Subtitles و بينما نحن نترك ضوءنا يشع نحن نعطي لبقية الناس الفرصة ليفعلوا مثلنا دون أن نشعر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more