Gece bir şeyin üzerinde çalışacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ بأنك كنت تعملين على شئ لوقت متأخر |
Ama gerçekte Chandling çok büyük bir şeyin üzerinde oturuyordu. | Open Subtitles | ولكن فعلا شاندلنج كان يجلس على شئ كبير |
Öldürmesi daha kolay bir şeyin üzerinde yoğunlaşmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن تركز على شئ أخر سهل لتقتله |
Gerçekten önem verdiğim bir şeyin üzerinde çalışıyor olmak çok güzeldi. | Open Subtitles | "أنه حقاً شعور رائع العمل على شئ حقاً أهتم لأجله" |
Hayatınızı bir şeyin üzerinde öne sürüyorsunuz -- iddia ettiğiniz şeyin ne olduğunu ve hayatınızı neden onun üstüne iddia ettiğinizi bilseniz iyi olur. | TED | أنت تراهن بحياتك على شئ ما -- لذا من الأفضل أن تعرف ما الذي تراهن عليه وبماذا تراهن . |