| Keklerin hakkında harika şeyler duyduk ve iki partiyi birleştirmeyi uygun göreceğini umuyoruz. | Open Subtitles | سمعنا أشياء رائعة, حول الـ " براونيز " الخاصة بكِ وكنا نأمل النظر في دمج الحفلتين |
| Hoşgeldin. Senin hakkında harika şeyler duyduk. | Open Subtitles | مرحباً ، سمعنا أشياء رائعة عنكِ |
| Bluebell ile ilgili harika şeyler duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا أشياء مذهلة عن بلوبيل |
| Kadınların barınmasıyla ilgili hoş olmayan şeyler duyduk. | Open Subtitles | سمعنا الكثير من الأمور السيئه عن رعاية سكان نساء |
| Şakalar bir yana, Senin hakkında harika şeyler duyduk, | Open Subtitles | سمعنا الكثير من الأشياء الرائعة عنك |
| Dün, Carla ile eve geldiğimizde bir şeyler duyduk. | Open Subtitles | انتظر لحظة! حينما عدت أنا و (كالا) البارحة للمنزل, سمعنا شيئاً |
| Senin hakkında harika şeyler duyduk. | Open Subtitles | سمعنا أشياء شيّقة بخصوصك. |
| - Hakkında harika şeyler duyduk. | Open Subtitles | - سمعنا أشياء رائعة. |
| Frank, nörokimya psikoloji ve diğer bir sürü şeyin beyninde bir şekilde doğru olmadığı ile ilgili şeyler duyduk. | Open Subtitles | (فرانك)، لقد سمعنا الكثير عن الكيمياء العصبية وعلم النفس، وكل شيء مكتشف علمياً وغير ذلك، داخل دماغك |
| Claire, hakkında çok iyi şeyler duyduk. | Open Subtitles | (كلير)، سمعنا الكثير من الأشياء الرائعة عنكِ |
| - Bir şeyler duyduk işte. | Open Subtitles | لقد سمعنا شيئاً ما |