İlmeklendiğinde sadece kendisinin takip edebildiği bir şeyler görüyor. | Open Subtitles | إنها ترى أشياء يبنما تكون في الداخل لذا هي الوحيدة التي يمكنها المتابعة |
İnsanlar bir şeyler görüyor, bir şeyler duyuyor, ondan sonra da güm. | Open Subtitles | ماذا تقصد ؟ الناس ترى أشياء أو تسمع أشياء ثم .. |
Nick, bizim göremediğimiz şeyler görüyor musun? | Open Subtitles | "نيك"، هل ترى أشياء لا يمكن للبقية رؤيتها؟ |
Oğlum sayılar ve şablonlar aracılığıyla bir şeyler görüyor ve insanlar arasında bizim yapamayacağımız türde bağlantılar kuruyor. | Open Subtitles | إبني يرى أشياء في الأرقام والأنماط وينشيء ارتباطات بشرية لا يمكن لبقيتنا إنشائها |
Sesler duyuyor. Olmayan şeyler görüyor. | Open Subtitles | هو يسمع أصوات يرى أشياء غير موجودة |
- Aslında var olmayan sesler duyuyor ya da sana gerçek gelen şeyler görüyor musun? | Open Subtitles | حسنا هل تسمع اصوات او ترى اشياء ليسد حقيقة بالفعل بالنسبة لك |
Önemli olan kadının ne gördüğü ve o belli ki bir şeyler görüyor aksi takdirde seninle olmazdı. | Open Subtitles | الذي يهمّ هو تفكير هذه المرأة عندما تراك، ومن الواضحِ أنها ترى شيئًا مميزًا، وإلّا لمْ تكن لتكونَ معك. |
Hâlâ bir şeyler görüyor. | Open Subtitles | ما تزال ترى أشياء |
Hâlâ bir şeyler görüyor musun? | Open Subtitles | هل ما زلت ترى أشياء ؟ |
O kimsenin görmediği şeyler görüyor. | Open Subtitles | أنه يرى أشياء لا يراها غيره |
Olmadık şeyler görüyor. | Open Subtitles | يرى أشياء |
Bazı şeyler görüyor. | Open Subtitles | إنه يرى أشياء |
Rüyalarında bir şeyler görüyor. | Open Subtitles | انها ترى اشياء فى احلامها |
Kapının dışında bir şeyler görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترى شيئًا خارج الباب؟ |