Patronlarımızdan biri olan Gideon, asla kurtulamayacağınız, size bağlı olan şeyler vardır, derdi. | Open Subtitles | غيديون احد رؤسائنا ان هناك أمور تلتصق بك بحيث لا يمكنك إزالتها ابدا |
Ölümden kötü şeyler vardır... ve ben hepsini yapabilirim. | Open Subtitles | هناك اشياء اسوأ من الموت واستطيع فعلها كلها |
Kadınla erkek arasında gizli kalması gereken şeyler vardır. | Open Subtitles | ثمة أمور معينة ينبغى ان تظل مفهومة ضمنيا |
Bence ilişkilerde dürüst olman gereken ve kendine saklaman gereken şeyler vardır. | Open Subtitles | كما تعرفين، أعتقد أ، هناك أشياء في العلاقات يكون المرء صادقاً حولها |
Bazen unutabiliriz ama insanların uğruna savaştığı şeyler vardır. | Open Subtitles | أحياناً نحاول أن ننسى، لكن أحياناً ثمة أشياء وأشخاص يستحقون أن نقاتل من أجلهم |
Herannebabanınhatırlamasıgereken belli başlı şeyler vardır. | Open Subtitles | ثمّة أشياء معيّنة يجب .. أن يتذكرها كلّ والد |
Düşündüm de. Yapabileceğin şeyler vardır, yapamayacağın şeyler. | Open Subtitles | لقد فكرت في الأمر، هناك امور تفعلها،و امور لا تفعلها |
Bir Duke'e başka bir Duke hakkında söylemeyeceğiniz bazı şeyler vardır. | Open Subtitles | هناك بعض الأشياء لا ينبغي أن تقولها لدوق حول دوق آخر |
Hayır, kendi başına yapmanın daha güzel olduğu bazı şeyler vardır. | Open Subtitles | كلا، هُناكَ أشياء منَ الأفضلِ أن تقومَ بِها وَحدَك |
Fakat, ana yıldız hakkında, alınan toplam ışık miktarından başka bilmeniz gereken daha fazla şeyler vardır. | TED | على كل حال، هناك أمور أكثر لمعرفتها حول النجم الأم من فقط مقدار الضوء الذي تستقبله إجمالا. |
Burada yaşıyorsanız, sınıfta öğrenilemeyecek şeyler vardır. | Open Subtitles | كوني ترعرعت هنا, هناك أمور ماكان بوسعي تعلمها في الصف |
Bu dünyada yanına kar kalacak şeyler vardır, yanına kar kalmayacak şeyler vardır. | Open Subtitles | هناك أمور يمكنك الإفلات بها من هذا العالم وهناك أمور لا يمكن |
Bak, eminim senin de bende beğenmediğin şeyler vardır. | Open Subtitles | انظر, أنا متأكده من ان هناك اشياء لا تحبها بي |
Bayağı zaman geçti ama bazı şeyler vardır, hiç unutmazsın. | Open Subtitles | لقد مر زمن لكن هناك اشياء لا يمكن نسيانها |
Belki de bilmediğimiz bazı şeyler vardır. | Open Subtitles | ربما ثمة أمور أخرى فى القصه لم نفهمها بعد |
"Çoğu insan için inanılmaz şeyler vardır, kimler matematik çalışmassa..." | Open Subtitles | هناك أشياء تبدو مستحيلة لأغلب الرجال الذين لم يدرسوا الرياضيات |
Hayır. Hayal bile edemeyeceğin şeyler vardır. | Open Subtitles | لم ترَ شيئاً، ثمة أشياء لم تتخيلها |
Evet,herannebabanınhatırlaması gereken belli şeyler vardır. | Open Subtitles | نعم، ثمّة أشياء معيّنة يجب أن يتذكرها كلّ والد |
Eminim senin de onun hakkında bilmediğin şeyler vardır. | Open Subtitles | انا متأكدة من ان هناك امور كثيرة لا تعرفها عنها |
Hepimizin ihtiyaç duyduğu bazı şeyler vardır. | TED | هناك بعض الأشياء التي تمثل حوجة مشتركة لنا جميعاً. |
Öyle şeyler vardır ki ancak belirli kişilere söyleyebilirsin... müdür gibi. | Open Subtitles | هُناكَ أشياء مُعينَة عليكَ قَولُها لأشخاص مُعينين مِثلَ الآمِر |
Demek istediğim şu herkesin geçmişinde bir şeyler vardır... | Open Subtitles | أنا أقول فقط أنّ كل شخص لديه شيء ما في ماضيه |
Sevgilinin tatile gitmesinden daha kötü şeyler vardır. | Open Subtitles | هناكَ أشياء أسوَء مِن أن تذهَب حبيبتَك في إجازَة |
Belki hayatta yapmak istediğim başka şeyler vardır. | Open Subtitles | ربما أنه هناك أموراً أخرى أريد أن أفعلها بحياتي. |
Belki hâlâ öğrenmem gereken bazı şeyler vardır. | Open Subtitles | لأنّه ما تزال هناك أمورٌ يجب أن أتعلّمها |
Bazı şeyler vardır söylenilmeden bilinir. | Open Subtitles | هناك بعض الاشياء التي يعرفها الشخص بدون اخباره |
Üzerinde yanlışlık yapmadığım belirli şeyler vardır. | Open Subtitles | هُناك أشياء مؤكدة حول ما أفعلُهُ وهو ألا أقوم بخطأ. |