Bence bu güzel şiirlerle alakalı gerçekten bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | أعتقد حقاً بأن عليك أن تفعل شيئاً بهذه الأشعار الجميلة |
Belki başka biri ölmeden bu silahla bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تفعل شيئاً بذلك المسدس قبل أن يقتل شخص آخر |
Belki başka biri ölmeden bu silahla bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تفعل شيئاً بذلك المسدس قبل أن يقتل شخص آخر |
Bir şeyler yapmalısın. Yoksa bu, evliliği kötü etkiler. Yanılıyor muyum? | Open Subtitles | عليك فعل شيء ما ، هذا يؤثر على الزواج هل أنا مخطئ؟ |
- Bir şeyler yapmalısın! - Nasıl bir adam öz kızını hapse gönderir? | Open Subtitles | عليك فعل شيء أي رجل يضع ابنته في السجن ؟ |
Eğer yanlış olduğunu düşünüyorsan bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | حسنا، إذا كنت تعتقد ذلك خاطئ، يجب عليك عمل شيء حوله. |
- Ne? Adrian, bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ادريان,يجب أن تفعل شئ أنه لم يقتله |
Otto, bir şeyler yapmalısın. Otobüsün yanında bir cin var. | Open Subtitles | أوتو) يجب أن تفعل شيء) هناك عفريت على جانب الحافلة |
- Çok kan kaybetmiş. - Bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | . إنها فقدت الكثير من الدم - . عليك القيام بشيء ما - |
Bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | جو الوقت ينفذ منا من الافضل أن تفعل شيئاً |
Dışarıda silah sesine gelen en az yüz kişi var, yardım etmelisin, bir şeyler yapmalısın! | Open Subtitles | هناك 100 شخص بالخارج سمعوا الطلقة يجب أن تساعدني، يجب أن تفعل شيئاً |
Belki de listenden bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ربما يجدر بك أن تفعل شيئاً مدرجاً على لائحتك |
Dikilip komutayı almakla ilgili konuşmak yerine belki de bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | أنت لم تحاول حتي ربما يجب أن تفعل شيئاً بدلاً من الحديث حول انك المسؤول |
Kasaba yok olmanın eşiğinde. Bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | هذه البلدة على وشك أن تتفكّك عليك أن تفعل شيئاً |
Eğer peşinde bir katil varsa, bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | إذا كان هناك قاتل مجنون يسعي وراه، يجب عليك أن تفعل شيئاً حيال ذلك |
Bir şeyler yapmalısın! Onu durdurmalısın! | Open Subtitles | يجب أن تفعل شيئاً يجب أن توقفه |
Durmak yeterli değil. Bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | ليس كافيا فحسب التوقف عن ذلك عليك فعل شيء في المقابل |
Laura, bir şeyler yapmalısın. Çok kan kaybetti. | Open Subtitles | لورا، عليك فعل شيء لقد فقد الكثير من الدماء |
Allison! Bu iş daha da kötüleşmeden bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | أليسون عليك فعل شيء قبل ان تسوء |
Sam, bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | سام .. عليك فعل شيء |
Şef, bir şeyler yapmalısın şimdiki karım içeride. | Open Subtitles | ،أيّها القائد يجب عليك عمل شيء مّا ! زوجتي الحاليّة هُناك |
Bana yardım etmek zorundasın. Bir şeyler yapmalısın. | Open Subtitles | لذا يجب أن تساعدني يجب أن تفعل شئ |
Bir şeyler yapmalısın. Katilleri onun peşinden gelecek. | Open Subtitles | يجب أن تفعل شيء قاتلها سيعود لها |
Dorothy, bir şeyler yapmalısın, polise git ya da... | Open Subtitles | عليك القيام بشيء ما، اقصدي الشرطة أو... |