Ve bizler bitkileri ve onların doğal yaşam ortamlarını yok eden şeyler yapmayı seviyoruz. | TED | والناس أمثالنا يريدون فعل أشياء تقوم بتدمير الأرض، ومواطنها. |
Ben bir şeyler yapmayı kabul ettim, sadece ölü adamların yapabileceği türden. | Open Subtitles | أنني وافقتُ على فعل أشياء .أشياء فقط الرجل الميت يمكنه أن يفلت منها |
Haklı sebepler için yanlış şeyler yapmayı durdurmada anlaşabilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا أن نتفق فقط على التوقف عن فعل الأشياء خاطئة وذلك لأسباب جيدة؟ |
Şimdiden gereksiz şeyler yapmayı bırak. | Open Subtitles | توقف عن فعل الأشياء الغير ضرورية |
Gittiğimiz yerlerde bir sürü insan varken bu tür şeyler yapmayı çok istiyorum. | Open Subtitles | أردت حقا أن القيام بأشياء كهذه في مكان يتواجد به الكثير من الناس. |
Ve ayrıca, fark ettiğim bir şey şeyler yapmayı seviyor olduğumdu. | TED | و كذلك أدركت شيئا و هو انني أحب ابتكار الأشياء. |
Bir şeyler yapmayı kesmelisin. Yanılmışım. | Open Subtitles | حسناً، أو تعلم، يجب عليكَ التوقّف عن بناء الأشياء. |
Gördünüz mü eğlenceli. Farklı şeyler yapmayı öğreniyoruz. | Open Subtitles | أترون، هذا مُمتع، إننا نتعلّم كيفيّة فعل أشياء مُختلفة. |
Biliyorsun, benim için bir şeyler yapmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | كما تعلم , عليك أن توقف فعل أشياء لي |
Çünkü ben sana bir şeyler yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | لأنّني أفكّر في فعل أشياء بك. |
Böyle şeyler yapmayı seviyorum işte! | Open Subtitles | أحب فعل أشياء كهذا! |
Boşanacağımızı tahmin etmeliydim. Küçük şeyler yapmayı bıraktık, konuşmak gibi. | Open Subtitles | كان لابد أن أرى الطلاق ادم أتدرين، توقفنا عن فعل الأشياء الصغيرة ، مثل... |
Artık aptalca şeyler yapmayı bırakacağım. | Open Subtitles | سأتوقف عن فعل الأشياء الغبية |
Yeni şeyler yapmayı da yeni şeylerin olmasını sağlamayı da severim. | TED | فأنا أحب القيام بأشياء جديدة والمساعدة على تحقيق الأشياء الجديدة. |
Sürekli macera içinde yaşamayı ve gerçekten önemli şeyler yapmayı. | Open Subtitles | جاسوس حقيقي العيش في حياة المغامرات و القيام بأشياء أمرها حقيقي |
Bu yüzden böyle şeyler yapmayı bırak ve kendine odaklanmaya başla. | Open Subtitles | لذا توقف عن القيام بأشياء كهذه وابدأ بالتركيز على نفسك |
Bir şeyler yapmayı severiz. Bir şeyler yapmak keyiflidir. | TED | نحن نحب ابتكار الأشياء، من الممتع ابتكار الأشياء. |
Çünkü bir şeyler yapmayı sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لأنني أعلم أنك ترغب في بناء الأشياء. |