Hayatın boyunca çok fazla aptalca şeyler yaptın, ama bu... | Open Subtitles | لقد فعلتِ أشياء حمقاء كثيرة في حياتك. ولكن هذه |
Hayatın boyunca çok fazla aptalca şeyler yaptın, ama bu... | Open Subtitles | لقد فعلتِ أشياء حمقاء كثيرة في حياتك. ولكن هذه |
Jordan, 4400 için harika şeyler yaptın, ama burada yanlış yoldasın. | Open Subtitles | جوردون ، لقد قمت بأشياء عظيمة للـ 4400 و لكنك على المسار الخاطئ هنا |
Dinle, kötü şeyler yaptın. Ancak hepimiz hata yaparız ve bu acı içinde olmayı hak etmiyoruz. | Open Subtitles | اسمع، لقد قمت بأشياء سيئة لكننا جميعاً نرتكب الأخطاء |
Benim için harika şeyler yaptın, ama burada yanlış yoldasın. | Open Subtitles | انت فعلت اشياء رائعه لى .. ولكن انت فى طريق خاطىء هنا |
Belki kötü hatta daha kötü şeyler yaptın. | Open Subtitles | ربّما أنك قد فعلت بعض الأشياء السيئة ربّما سيئة جداً |
Bir sponsordan çok daha öte şeyler yaptın. | Open Subtitles | لقد تجازوت الواجب المُقرر المنوط بالراعي. |
Park sistemimiz için harika şeyler yaptın ve seni seve seve destekleyeceğim. | Open Subtitles | فعلتِ أشياء عظيمة لنظام الحدائق وسأدعمك بكل سعادة |
Bazı şeyler yaptın. | Open Subtitles | لقد فعلتِ أشياء. |
Hayatında berbat şeyler yaptın, | Open Subtitles | لقد قمت بأشياء بشعـَة في حياتـِك |
Jordan, 4400 için harika şeyler yaptın. | Open Subtitles | جوردان انت فعلت اشياء رائعه لل 4400 |
Korkunç şeyler yaptın. | Open Subtitles | . لقد فعلت اشياء... اشياء فضيعه |
Berbat şeyler yaptın. | Open Subtitles | أنت فعلت بعض الأشياء السيئة جداً |
Charlie, bir sponsordan çok daha öte şeyler yaptın. | Open Subtitles | (تشارلي)، لقد تجازوت الواجب المُقرر المنوط بالراعي. |