Her gününü daha iyi bir insan olmak için hayat kurtarıp bir şeyleri düzeltmek için harcayacaksın. | Open Subtitles | ستقضين كل يوم يمر ان تكوني أفضل من قبل تحاولين تنقذين الكثير وتحاولين تصحيح الأمور |
Buradaki olay, bir şeyleri düzeltmek kendine ideal bir dünya yaratmak değil. | Open Subtitles | المطلوب هنا هو تصحيح الأمور لا خلق عالماً مثالياً لنفسك |
Sanırım sonra bir şeyleri düzeltmek için bir şansın daha olabilir. | Open Subtitles | فى هذه الحالة أعتقد إنك لديك فرصه واحده للقيام بالأشياء الصحيحه |
Sanırım sonra bir şeyleri düzeltmek için bir şansın daha olabilir. | Open Subtitles | فى هذه الحالة أعتقد إنك لديك فرصه واحده للقيام بالأشياء الصحيحه |
Bazı şeyleri düzeltmek istiyorum. | Open Subtitles | انا أستطيع إصلاح الأمور. |
Bazı şeyleri düzeltmek istiyorum. | Open Subtitles | انا أستطيع إصلاح الأمور. |
Bir şeyleri düzeltmek istiyor... | Open Subtitles | - يريد اصلاح الأمور. |
Bir şeyleri düzeltmek istiyor... | Open Subtitles | - يريد اصلاح الأمور. |
Eğer bir şeyleri düzeltmek istiyorsan Clary'i yakın zamanda bulmanı öneririm. | Open Subtitles | إذا كنتي تريد الأمور على نحو سلس أنا أقترح عليك ان تجد (كلاري) قريبا |
Peki şimdi neden bazı şeyleri düzeltmek için Bay Griffin'e legolarını göstermiyorsun? | Open Subtitles | الآن هل تريد تصحيح الأمور مع سيد جريفين بعرض مكعبات (الليغو) الخاصة بك له؟ |
Bir şeyleri düzeltmek demişken... | Open Subtitles | بالحديث عن تصحيح الأمور |
Eğer bir şeyleri düzeltmek istiyorsan Clary'i yakın zamanda bulmanı öneririm. | Open Subtitles | إذا كنتي تريد الأمور على نحو سلس أنا أقترح عليك ان تجد (كلاري) قريبا |