"şeyleri yapmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • فعل أشياء
        
    • فعل الشيء
        
    • تفعل أشياء
        
    • فعل الأشياء
        
    O benimle beraber zevk almadığı şeyleri yapmak için çaba gösteriyor. Open Subtitles كما تعلمين، إنه يحاول دائمًا فعل أشياء معي لا يستمتع بها
    Onların eşyalarını almak, insanlara istemedikleri şeyleri yapmak insanları bilerek öldürmek. Open Subtitles سرقة أغراضهم , و فعل أشياء لهم لا يريدونك أن تفعلها قتل الناس عمداً
    Bu da yapmak istemediğin bazı şeyleri yapmak demek. Open Subtitles هذا يعني فعل أشياء أنتي لستِ راضية عن القيام بها
    Yoksa O, sana benim yapmak istemediğim şeyleri yaptıracak ve ben sana o şeyleri yapmak istemiyorum. Open Subtitles سيرغمني على فعل الشيء الذي لا أريد فعله و أنا لا أريد أن أفعل لك ذلك
    Bazen savaşlarda iyi şeyleri yapmak adına kötü şeyleri yapmak zorundasındır değil mi? Open Subtitles أحياناً في الحرب، يجب أن تفعل أشياء سيئة، صحيح؟
    Çocuklar gibisin.Sadece eğlenceli olan şeyleri yapmak istiyorlar. Open Subtitles أنت مثل الأطفال إنهم يرغبون في فعل الأشياء المرحة فقط
    Ya, tabi. Hepimiz yapmak istemediğimiz lanet şeyleri yapmak zorunda kalırız, değil mi? Open Subtitles نعم، حسناً، جميعنا علينا فعل أشياء لا نحب فعلها
    Bazen nefret ettiğin şeyleri yapmak zoruında kalırsın Open Subtitles أحياناً قد تضطر إلى فعل أشياء تكرهها
    Bazen yapmak istemediğimiz şeyleri yapmak zorunda kalırız. Open Subtitles أحياناً عليك فعل أشياء لا تودين فعلها
    Bu tam olarak, dünyada var olup, farklı şeyler yapmak dilediğiniz şeyleri yapmak... Open Subtitles إنه يتحدث عن عن العيش بهذا العالم ...و فعل أشياء مختلفة ...فعل ما تريد - ادخل -
    Korkarım ki Bruno, hayatta çoğu zaman istemediğimiz şeyleri yapmak zorundayızdır. Open Subtitles أخشى يا (برونو)، أنه في الحياة نحن عادة ما نرغم على فعل أشياء لا نريد أن نقوم بها
    Jules, ilişkilerde, bazen yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalırsın. Open Subtitles (جولز) في علاقة في بعض الأحيان يجب عليك فعل أشياء لا ترغب في فعلها.
    Jules, ilişkilerde, bazen yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalırsın. Open Subtitles "جولز) في علاقة)" "في بعض الأحيان يجب عليك فعل أشياء لا ترغب في فعلها."
    * Yapmak istemediğin şeyleri yapmak zorunda kalırsın * Open Subtitles "يجب عليك فعل أشياء لا ترغب في فعلها."
    Ben kahraman değilim ama bazen doğru şeyleri yapmak bir bedel ödemeyi gerektirir. Open Subtitles أنا لست ببطل ولكن ببعض الأحيان فعل الشيء الصائب يتطلب تضحيات
    - Doğru şeyleri yapmak zorundasın. Open Subtitles - يتوجب علينا فعل الشيء الصحيح - لديك الجرأة
    Bazen hoşuna gitmeyen şeyleri yapmak zorunda kalırsın. Open Subtitles أحيانًا يجب ان تفعل أشياء لا تحبها
    Ayrıca Julia ufak bir kasabada imkanı olmayan şeyleri yapmak ister. Open Subtitles بجانب ، "جوليا" تريد أن تفعل أشياء لا يمكن أن تفعلها في المدن الصغيرة
    Çünkü ona, onun yapmak istediği şeyleri yapmak istemediğimi söylersem, onu yargılar gibi olacağım. Open Subtitles لأنني لو أخبرتها أنني لم أرد فعل الأشياء التي تريدنا أن نفعلها سيبجوا الأمر وكأنني أنتقدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more