| Ve bir şeylerin eksik olduğu gerçeğini görmezden geldim. | Open Subtitles | لذلك كنت أتجاهل حقيقة أنه يوجد شيء مفقود هنا |
| Ve her zaman bir şeylerin eksik olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | عائلة العادية مثل أي شخص آخر. وكنت أعرف دائما وأن شيئا ما مفقود. |
| Hatırlayamadığım için onların ne olduğunu bilmiyorum, ama bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما هى عليه فلا يمكنني أن أتذكر و لكن بوسعي أن أشعر أن شئ ما مفقود |
| Ben sadece şey demeye çalışıyorum, açıkça bir şeylerin eksik olduğunu. | Open Subtitles | أنا فقط أقول، مثل، كما تعلمون، بوضوح شيئا ما مفقود. |
| Bir şeylerin... Bir şeylerin eksik olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت لقد عرفت أن ثمة شيء ما مفقود |