Eğer bu turta yiyen piç bu şişelerden inerse bu bir parmak bile olsa, o pisliği vur kıçına ateş etmeni istiyorum. | Open Subtitles | إذا تخطى ذلك الأرعن آكل الفطير الزجاجات إذا لامس أصبع واحد من قدمه التراب أريدك أن تطلق النار على مؤخرته |
Belki de şaraplarımızı kutulara koymalıyız... böylece şişelerden kar ederiz. | Open Subtitles | ربماعليناوضعالخمرفيصناديق, كي نوفر مال الزجاجات |
Halkayı kırmızı şişelerden birine sokarlarsa dev panda kazanırlar. | Open Subtitles | إذا ما هبطت أحد الحلقات علي واحدة من الزجاجات الحمراء, فيفوزوا بالباندا العملاقة. |
Bu şişelerle doğanın baş belası olan, pet şişelerden sonsuza dek kurtuluyoruz. | Open Subtitles | بهذه العبوات سنقضي على الحاجة في استخدام عبوات المياه البلاستيكية التي هي آفة البيئة |
Belki mini bardaki küçük şişelerden birini kullanmıştır? | Open Subtitles | ربما إستخدم زجاجات فارغة من براد الفندق؟ |
Onlara bu küçük kehribar şişelerden veriyorum, onlar da dolduruyorlar ve masama koyuyorlar. | Open Subtitles | أَعطيهم هذه القناني العنبريةِ الصَغيرةِ، هم يَمْلأونَهم، ووَضعوهم على منضدتِي الليليةِ. |
İlk bakışta, şişelerden ve tüplerden oluşan bir ürün yelpazesini andırıyor, aslında dikkatlice tasarlanmış, hepsinden önce, burada bir şişe var bu buharlaşan bir okyanusu temsil ediyor, ve buradaki bir başka şişe ile ilintili ve bu şişe de atmosferi temsil ediyor.. | Open Subtitles | من اللمحة الأولى تبدو كتشكيلة من القوارير و الأنابيب لكنها قد صممت بعناية ل |
Test sonuçlarına göre şişelerden birisi sahte çıktı. | Open Subtitles | ونتائج الاختبار تبين لنا بأن واحدة من الزجاجات مزورة |
95'de Pappy Van Winkle deposunda çıkan yangından kurtulan son şişelerden biri. | Open Subtitles | إحدى الزجاجات الناجية من حريق مخزن فان وينكل .. |
Bu şişelerden biri suya benziyor, fakat diğer şişede ne olduğu anlaşılmıyor. | Open Subtitles | واحده من هذا الزجاجات تبدو كالماء ولكن لا يمكننى إخبارك ما هى الاخرى |
Hemen dönerim tabi ki şu promosyonlu şişelerden biriyle. | Open Subtitles | سأعود حالا مع بعض الزجاجات الفاخره |
Ölü asker sayısı, boş şişelerden daha fazla. | Open Subtitles | الجنود الموتى أكثر من الزجاجات الفارغة. |
Bu şişelerden birine enjekte etmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد انه حقنها فى أحد هذه الزجاجات |
Hayır, buzdolabımdaki şişelerden içtiğin için kızdım. | Open Subtitles | لا، انا امانع ان تشرب من العبوات التي بثلاجتي |
Hayır, buzdolabımdaki şişelerden içtiğin için kızdım. | Open Subtitles | لا، انا امانع ان تشرب من العبوات التي بثلاجتي |
Şu küçük şişelerden birkaç bin tane daha var mı acaba? | Open Subtitles | هل توجد أي فرصة ان يكون لديك ألاف من تلك العبوات الصغيرة؟ |
Niye gözlükleri eski şişelerden daha kalın olan birini dinlediğini düşündün mü hiç? | Open Subtitles | رأتك و أنت تقوم بأخذه من المطبخ هل سألتي نفسكِ لماذا تستمعين الى شخص نظاراتها أكثر سماكة من كعب زجاجات الكولا القديمة ؟ |
Şu andan itibaren birayı da şarabı da yalnızca şişelerden içeceğiz. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً، سنشرب البيرة فقط من زجاجات والنبيذ من قوارير هذا كل شئ |
şişelerden şişelerden name yazıp haber gönderiyor. | Open Subtitles | بتلك القناني التي يرميها، فإنه يرسل الرسائل والمعلومات |
şişelerden biri düşüverirse... | Open Subtitles | إذا وقعت إحدى هذه القناني.. |
Biraz eğlence isterse de, aynalara birkaç tane masa falan fırlatıp adama göz dağı verin ve o şişelerden de bir miktar alın çünkü o şampanyalar oldukça pahalı. | Open Subtitles | ان كان يريد ان يقضي وقتا ممتعا ارمي عددا من تلك الطاولات على المرأة اجعله يشعر بالالم هو وموظفيه وخذ عددا من تلك القوارير لإنها شمبانيا غالية |
Ya orada kola kutularından ve plastik şişelerden daha fazla bir şey varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان الأمر أكثر من علب الصودا والزجاجات البلاستيكيه الموجوده هناك؟ |