| Yaşlı, belki de emekli olmuş, şiddet geçmişi olan birini arıyoruz. | Open Subtitles | قد نبحث عن شخص قديم ربما متقاعد شخص صاحب تاريخ عنف |
| Sabıka kaydı, şiddet geçmişi yok. | Open Subtitles | لا سجل جنائي ولا تاريخ عنف |
| - Stone'un hiç şiddet geçmişi yok ki. | Open Subtitles | "ستون " ليس له تاريخ عنف |
| şiddet geçmişi yok. Birkaç trafik cezası dışında kaydı olmayan biri. | Open Subtitles | بدون أي تاريخ من العنف مستقيمة بلا سوابق |
| O herifi 5-6 kez tutuklamış olmalıyım. şiddet geçmişi olan küçük bir dolandırıcıdır. | Open Subtitles | قرابة الستّة مرّات، إنّه فنان إحتيال بالبضائع التافهة مع تاريخ من العنف |
| "şiddet geçmişi var." | Open Subtitles | مع تأريخ العنف ... |
| Erkeğin muhtemelen cinsel şiddet geçmişi var. | Open Subtitles | على الأغلب أن الرجل له سوابق في العنف الجنسي |
| Tommy'nin şiddet geçmişi yok. | Open Subtitles | (تومي) ليس لديه تاريخ عنف |
| Tamam, o burada yasadışı bulunuyor ve şiddet geçmişi var. | Open Subtitles | حسناً إذن، هو هنا بصورة غير شريعة، ولديه تاريخ من العنف |
| Bira içen bir ezikle, aile içi şiddet geçmişi. | Open Subtitles | تاريخ من العنف المنزلي مع فاشل متعلق بالشراب |
| Babasının şiddet geçmişi de var demek. | Open Subtitles | اذن هناك تاريخ من العنف من الاب |
| Belki de bir şiddet geçmişi vardır. | Open Subtitles | ربّما يُوجد تاريخ من العنف في ماضيها. |
| Adamın şiddet geçmişi var. | Open Subtitles | الرجل لديه تاريخ من العنف |
| "şiddet geçmişi var." | Open Subtitles | مع تأريخ العنف ... |
| Bryce Greyson'u seçti çünkü... aradığımız profile uyuyordu... hükümet karşıtı paranoya, şiddet geçmişi. | Open Subtitles | "برايس" اختار "جرايسون" لأنّه يتوافق مع شخصيّة ما قد نبحث عنه معارض مهووس للحكومة له سوابق في العنف |
| Bryce Greyson'u seçti çünkü aradığımız profile uyuyordu hükümet karşıtı paranoya, şiddet geçmişi. | Open Subtitles | "برايس" اختار "جرايسون" لأنّه يتوافق مع شخصيّة ما قد نبحث عنه معارض مهووس للحكومة له سوابق في العنف |