| IP adresini maskeliyor ve kaynağı şifrelemiş. | Open Subtitles | انها تزور عنوانها على الشبكة و لقد قامت بتشفير البث |
| O diski şifrelemiş olmalı ve tekrar şifreyi kırıp açabilecek olan tek kişi de o. | Open Subtitles | لابد أنها قامت بتشفير القرص، وهي الوحيدة التي بوسعها فك الشفرة. |
| Şifreyi çözünce kendine saklamak için şifrelemiş. | Open Subtitles | في الوهلة التي فكت بها الشفرة قامت بتشفير سرها لنفسها |
| Ve davasıyla alakalı haberlerin dosyasını şifrelemiş. | Open Subtitles | وقد شفرت ملفات المقالات الخاصة بقضيته |
| Mia devam eden makaleleri için notlarını şifrelemiş ve parçalar halinde sabit sürücüsüne dağıtmış. | Open Subtitles | ميا) شفرت ملاحظتها للقصص المستمره و تبعثرها وفي اقسام منفصله على القرص الصُلب. |
| Bu çalışma istasyonuna girişi şifrelemiş olmaları dışında... | Open Subtitles | - حسنا ، فضلا عن قيامهم بتشفير أكواد عمل الجهاز |
| Ama Turner şifreli mesajı almış yeni bir anahtar kullanmış ve tekrar şifrelemiş. | Open Subtitles | ولكن (تيرنر) قام بتشفير الرسالة المشفرة مُسبقاً باستخدام مفتاح جديد |
| Mia her şeyi şifrelemiş. | Open Subtitles | (ميا) قامت بتشفير كل شيء. |
| - Dosyayı şifrelemiş. | Open Subtitles | ـ قامت بتشفير الملف ! |