FIFA, DÜNYAYA, ŞİLİ'DEKİ HAYATIN NORMALE DÖNDÜĞÜNÜ AÇIKLADI. | Open Subtitles | الفيفا تقول للعالم أن الحياة في تشيلي طبيعية |
Şili'deki kalıntıyı bulduktan sonra bana bir adam saldırdı. | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمنيَ سابقا,هاجمني بعد ما عثرت علي اليدوية التي وَجدتهاُ في تشيلي |
Şili'deki toplama kampının nasıl bir şey olduğuyla ilgili... ifade vermeye karar verdiğimde, | Open Subtitles | عندما قررت أن أترك شهادة لي تتعلق بالحال التي كانت عليها معسكرات الاعتقال في تشيلي |
Sizi Şili'deki And Dağları'na götürmeme izin verin. Santiago'nun 500 kilometre, 300 mil kuzeydoğusu. | TED | لذا دعوني آخذكم إلى جبال الانديز في شيلي على بعد 500 كم و300ميل من شمال شرق سانتياغو |
Hâlihazırda Şili'deki And dağlarında bir teleskop dizisi bulunmakta ve bunlar yakında bir dizi heyecan verici özellik ile donatılacaklar. | TED | ولدينا بالفعل مجموعة من المناظير في جبال الانديز في شيلي وسينضم إليها قريبا مجموعة مثيرة لها قدرات جديدة |
Bundan birkaç yıl önce Şili’deki çocuk ölüm oranları Küba’dan daha düşüktü. | TED | فسوف يقل معدل وفيات الأطفال في شيلي عنه في كوبا في خلال بضعة سنوات من الآن |
Bu da Şili'deki son projemiz. | TED | وهذا هو آخر مشروع لنا في تشيلي. |
Şili'deki kalıntıyı bulduktan sonra bana bir adam saldırdı. | Open Subtitles | الرجل الذي هاجمني أمس... كان بعد مصنوعة أبكاني اليدوية وجدت في تشيلي. |
Bir CIA ajanı olan Ryan Fletcher Şili'deki Quintana cinayetinden zanlı olarak tutuklandı. | Open Subtitles | "راين فليتشر)، عميل لدى الإستخبارات المركزية) تم ربطه بجريمة قتل (كوينتانا) في (تشيلي)" |
Peki, ya yakalanmamak bir yana kahraman muamelesi de görmenin bir yolu varsa aynı Şili'deki madencilere davrandıkları gibi. | Open Subtitles | ماذا لو كانت هنالك طريقةَ ليس فقط لكي لا يمسك بك بل لمعاملتك كبطل كما هؤلاء المخضرمين في " تشيلي " ؟ |
Lava kertenkelelerinin renk değiştirme özellikleri bağlı bulundukları çevreye özgü değildir çünkü asıl bulundukları yer Şili'deki Atakama Çölü'dür. | Open Subtitles | سحلية " لافا " متغيرة اللون ذات قدرات ليست مميزة على معداتها إنها بيئة صحراء " أتاكاما " في " تشيلي " |
Ama aslında Şili'deki bir çölden gelmiş gerçek toprakmış. | Open Subtitles | والكلورايد بالكاد تضاهي مناخ المريخ إنها حقاَ تربة من صحراء متحركة في " تشيلي " |
Güney Amerika kıyısından Şili'deki Santiago'dan uçakla beş saat sürüyor. | Open Subtitles | خمسُ ساعات طيران من ساحل أمريكا الجنوبية من "سنتياجو" في "تشيلي |
New Mexico'da Apache Point gözlemevi Sloan teleskobuna ve Şili'deki Las Campanas gözlemevi de 2,5 metrelik du Pont teleskobuna ev sahipliği yapıyor. | TED | يستضيف المرصد الفلكي "أباتشي بوينت" تيليسكوب "سلوان" في نيو مكسيكو. ومرصد "لاس كمباناس" في "تشيلي" يستضيف تليسكوب بحجم اثنان متر ونصف، "ذا دو بونت". |
Valentina Şili'deki ana astronomi organizasyonunda çalışıyor. | Open Subtitles | تعمل (فالنتينا) على رأس منظمة فلكية تعمل في تشيلي |
Şili'deki geçiş grupları, ABD'deki geçiş grupları, ve diğer yerlerdeki geçiş gruplarının yaptıkları gidilen her yerde farklı gözüküyor. | TED | المجموعات الانتقالية في شيلي ، والمجموعات الانتقالية في الولايات المتحدة ، المجموعات الانتقالية هنا، ما يفعلونه في مكان ما يبدو مختلفا جدا عن بقيّة الأمكنة. |
İşte bu yüzden astronomlar çabalıyor ve bir çoğu Şili'deki Dünyanın en kurak ve verimsiz çölü olan buraya, yani Atakama'ya geliyor. | Open Subtitles | لكن هذا ما يحاول علماء الفلك القيام به وكثير منهم يأتون إلى هنا الى أكثر الصحاري قحلا و جردا على الأرض ، "أتاكاما" في شيلي |
Şili'deki Más Afuera adasında kurtarıldık. | Open Subtitles | وقد أنقذنا قبالة جزيرة ماس Afuera في شيلي ... |
Şili'deki Atacama. | Open Subtitles | *صحراء "أتاكاما" في *شيلي. |