"şimdi fark ettim" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقد أدركت للتو
        
    • فقط أدركت
        
    • أدركت لتوي
        
    • الآن أدركت
        
    • لاحظت للتو
        
    • لقد أدركتُ للتو
        
    • أدركت الآن
        
    • أدركت للتو أن
        
    Ayrıca Şimdi fark ettim ki asla o süper havalı deniz kabuklu kolyeni atmamalıydın. Open Subtitles لقد أدركت للتو بأنه ما كان يجب إلقاء قلادتك الرائعة جداً من الصدف
    Sizinle çalışmak istiyorum ama Şimdi fark ettim ki... Open Subtitles أريد فعل ذلك، أريد التمرن معكم، لكن كما تعلمين لقد أدركت للتو أن... غراينجر تحتاجني
    İnanmıyorum Bay Toshi, Şimdi fark ettim de takma ismin "Bay T" olabilir! Open Subtitles يا إلهى مر توشى أنا فقط أدركت إسمك المستعار بإمكانه ان يكون سيد تـي
    Bunun bir düğün olduğunu Şimdi fark ettim. Open Subtitles حسنا ,لقد أدركت لتوي أن هذا حفل زفاف
    Fakat Şimdi fark ettim ki, sorun çizmelerimde değilmiş. Open Subtitles لكن الآن أدركت أن السبب ليس حـذائي على الإطلاق.
    Bart Şimdi fark ettim ikimiz de aynı şeyi istiyoruz: Open Subtitles بارت لقد لاحظت للتو أننا نريد الشيء نفسه
    Şimdi fark ettim de o her zaman böyle hissediyor. Open Subtitles لقد أدركتُ للتو كيف يشعر دوماً.
    Nereye gittiğini söylemekle hata ettiğimi... Şimdi fark ettim. Open Subtitles أدركت الآن أن إخباره بالمكان الذي ذهب إليه كان خطأ كبيراً
    Şimdi fark ettim, çoğu insan için haksızlık. Open Subtitles أدركت للتو أن هذا غير عادل للكثير من الناس
    Şimdi fark ettim de, bu paket Theresa Cook'a gelmiş. Theresa Burke'e değil. Open Subtitles لقد أدركت للتو أن هذا الطرد لـ(تريسا كوك) وليس (تريسا بورك).
    Şimdi fark ettim. Open Subtitles لقد أدركت للتو!
    Şimdi fark ettim. Open Subtitles لقد أدركت للتو!
    Şimdi fark ettim. Open Subtitles لقد أدركت للتو
    Şimdi fark ettim de bunu hiç onun yüzüne karşı söyleyemeyeceğim. Open Subtitles قف. أنا فقط أدركت أنني أبدا ستعمل تكون قادرة على القول بأن في وجهه.
    Jackie, Şimdi fark ettim de kol düğmelerini Grönland'da unutmuşum. Open Subtitles جاكي، أنا فقط أدركت أنني تركت تلك أزرار أكمام في غرينلاند.
    Yanımda hiç nakit olmadığını Şimdi fark ettim. Open Subtitles أدركت لتوي بأني لا أحمل معي نقودا
    Yanımda hiç nakit olmadığını Şimdi fark ettim. Open Subtitles أدركت لتوي بأني لا أحمل معي نقودا
    Ben Şimdi fark ettim ki yaptığım şeyler ve sakladığım sırları varmış ki olmamalıymış. Open Subtitles هنالك أمور قمت بها و أسرار حافظت عليها ولكنني الآن أدركت أنه لا ينبغي أن أقوم بذلك
    Ama Şimdi fark ettim ki annesinin yıllar önce bende gördüğü şeyi o da sende görmüş. Open Subtitles ‏ ‎الآن أدركت أنها رأت نفس الشيء.. ‏
    - Hayır. Şimdi fark ettim de, eğer Kulüp katına geçersek özel bir uşağımız olmasının keyfini çıkarabileceğiz. Open Subtitles لا , لقد لاحظت للتو اذا ارتقينا لمستوى اعلى
    Şimdi fark ettim ki ben Yang'im sen de Yin'imsin. Open Subtitles ...لقد أدركتُ للتو بأنَّكِ من يجعلني محافظاً على توازني
    Ama Şimdi fark ettim ki en güzel aile... Open Subtitles لكنني أدركت الآن...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more