Ya da Şimdi gerçeği anlatabilir ve kendini acıdan kurtarabilirsin. | Open Subtitles | أو يمكن أن تقولي الحقيقة الآن وتنقذين نفسكِ من الأذية |
Bu sadece denemeydi. Şimdi gerçeği başlıyor. | Open Subtitles | كانت هذه تجربة ، سأقوم بالمحاولة الحقيقة الآن |
Ama Şimdi gerçeği görüyorum ve size yalvarıyorum, izin verin ne kadar... | Open Subtitles | لكنني أرى الحقيقة الآن أتوسل إليك، يا سيدي دعني أريك |
Eğer ona Şimdi gerçeği söylersen bu sadece onun kalbini kıracak. | Open Subtitles | لو اخبرته بالحقيقة الآن سيحطم ذلك قلبه مجدداً |
Bak, Bana Şimdi gerçeği söylersen belki sana hala yardım edebilirim. | Open Subtitles | انظر ، أخبرني بالحقيقة الآن ورُبما سيكون بإمكاني مُساعدتك |
Peki Sakalsız Kaptan. Şimdi gerçeği söylemen gerekli. | Open Subtitles | ايها الكابتن بدون لحيةَ، يجب عليك قَول الحقيقة الآن |
En azından Şimdi gerçeği biliyoruz. | Open Subtitles | لكن على الأقل نحن نعرف الحقيقة الآن. |
Şimdi gerçeği biliyor. | Open Subtitles | يعرف الحقيقة الآن. |
Şimdi gerçeği söyle. | Open Subtitles | تخبريني بالحقيقة الآن |