"şimdi sadece" - Translation from Turkish to Arabic

• الآن فقط
• الان فقط
• الآن سوى
• الآن كل
• الآن أنا فقط
• والآن فقط

Peki, ben yaptım. Şimdi sadece bir saniye gerekir.
حسناً ، كنت أحتاج . الآن فقط أحتاج لثانية

Biliyorsun,ilk başta,bunu kısırlık ameliyatı yüzünden yapmak istemiyordum,ama Şimdi sadece...
في البداية لم أكن أود أن أفعلها بسبب العملية الآن فقط ..

Şimdi sadece şu geçen kadın bedenlerine bir bak.
الآن فقط أنظرُ إلى هذا الإستعراضِ لحمِ نسائيِ يَمرُّ بجانبنا.

Tam şimdi... sadece şimdi anladım... sensiz bu hayatın ne kadar zor olacağını...
الان فقط الان فقط عرفت كم كان سيكون الطريق شاقا بدونك

Şimdi sadece söylediklerini yapmalıyım.
لكن لا خيار آخر أمامي الآن سوى تنفيذ ما يريد

Şimdi sadece beni düzmek istiyorlar
الصحافة لقد كانوا مفتونين بي الآن كل ما يعنيهم هو إهانتي

Ama Şimdi sadece iyi anları hatırlıyorum.
لكن الآن أنا فقط أَتذكّرُ الأوقات الطيبةَ.

Şimdi sadece basit kelimeleri bile anlayamayan bir bahçıvana bağırıyorum.
...والآن فقط أصيح على راعي الحديقة والذى لا يفهم كلمة مما أقول

Değişen aylar, şimdi mevsimleri değiştiriyor ruh hali ve isteklerde, Şimdi sadece sevgi vardır
الشهور المتغيرة، الآن تغيّر الفصول المزاج والتطلّعات، الآن فقط للحبّ

Şimdi, sadece projelerinizi sunun ve üzerine biraz melodi ekleyelim.
الآن ,فقط قدِّم عرضك و سنضيف نحن اللحن له

Beni ziyaretlere bile gelmiyordunuz ama Şimdi sadece paraya ihtiyacınız olduğunda sizden haber alıyorum.
أنتما لم تحضرا لأي زيارة لي من قبل و الآن فقط تذكرتما ذلك عندما احتجتما للمال

Biliyor musun, ben ben Şimdi sadece konuşacağım.
... كما تعلمين , لقد كنت ساقوم بالتحدث الآن فقط

Şimdi sadece gazetelerden uzak durmamız gerek.
الآن فقط نحتاج أن نكون بعيداً عن الصحف

Tamam, Şimdi sadece rahatlayın.
حسناً، الآن فقط ارتاحُ.

- Eskiden beraberdik ama Şimdi sadece birlikte yaşıyoruz.
لقد كنا كذالك, لكن الان فقط نعيش معاً لا.

Ama Şimdi sadece bir kase Raisinet servis etmeyi düşünüyorum.
لكن انا افكر الان ربما الان فقط ساقدم زبدية من الحلوى

Mükemmel. Tek istediğim buydu. Şimdi sadece giriş yapmam lazım.
ممتاز , هذا كل ما أحتاجه , الان فقط علي إدخالها

Şimdi sadece bir tanesi annenin görüş alanında.
لا يوجد على مرأى الأمّ الآن سوى نوّ واحد

Şimdi sadece denize açılmak istiyorum.
و لا أريد الآن سوى الرحيل نحو البحر

Şimdi sadece eve dönmeyi düşünüyorum.
الآن كل ما أفكر فيه هو العوده للوطن

Şimdi sadece sana yeteri kadar kin beslediğimden emin olmak istiyorum.
الآن أنا فقط أُريدُ التَأْكيد عِنْدي حقدُ كافيُ نحوك

Şimdi sadece onları Mason'un ellerinden uzak tutmamız gerek.
والآن فقط علينا إبعادهم عن أيدي " ميسون "