| İstersen alışveriş merkezine gidip arkadaşlarınla yaptırabilirsin ya da şimdi senin için kulağını ben delebilirim. | Open Subtitles | أعني يمكنك الذهاب للسوق؟ ويمكنك القيام بذلك مع صديقاتك. أو بإمكاني أن أقوم بذلك لك الآن |
| Hiç. şimdi senin için de bir anlamı olmamalı. | Open Subtitles | لا نفع، كما لن يحمل أي نفع لك الآن |
| şimdi senin için uygun mu? | Open Subtitles | هل هو جيد بالنسبة لك الآن ؟ |
| O masada bulduğum cevaplar, şimdi senin için oradalar, Sarah. | Open Subtitles | الإجابات التي وجدتها في ذلك المكتب (هى لك الآن يا (سارة |
| şimdi senin için geliyorum. | Open Subtitles | أنا قادم لك الآن. |